CHP’Lİ BULUT SAHTE İLAÇ SKANDALINI TBMM’NE TAŞIDI
Manşet Haber 10.01.2023 16:25:13 0

CHP’Lİ BULUT SAHTE İLAÇ SKANDALINI TBMM’NE TAŞIDI

CHP’Lİ BULUT SAHTE İLAÇ SKANDALINI TBMM’NE TAŞIDI






CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, uluslararası sahte ilaç skandalıyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Bulut, Türkiye’deki üç ecza deposu üzerinden dünyaya satılan ‘ICLUSIG' adlı kanser hastaları için kullanılan ilaçların sahte çıkmasının ardından üç ilacın daha sahte olduğunun tespit edildiğini belirtti.





3 İLAÇ DA SAHTE





Uluslararası skandalın İsviçreli bir toptancının Türkiye’den temin ettiği ilaçları Brezilya’ya satışıyla patlak verdiğini kaydeden Bulut, şöyle devam etti:





“Türkiye’den Brezilya’ya ihraç edilen Defibrotide (parti 0126), Soliris (parti 1000706, 1003254) ve Harvoni’nin (parti 22VMYA12, 61264902) sahte çıkmasıyla, Brezilya Sağlık Düzenleme Kurumu ANVISA, İsviçre İlaç Denetim Kurumu’na (SWISSMEDIC) üç Türk toptancıdan tüm tıbbi ürün ithalatını askıya aldığı bilgisini vermiştir. Soliris partilerinden biri de Türkiye’deki Karen ilaç Ecza Deposu’ndan temin edilmiş ve İsviçreli bir toptancı tarafından Brezilya’ya satılmıştır.





DSÖ ACİL KODUYLA DUYURDU





İsviçre İlaç Denetim Kurumu’nun resmi sayfasında üç Türk ecza deposu Ankara Türkeli Ecza Deposu Limited Şirketi, Poros İlaç, Karen İlaç Ecza Deposu İthalat İhracat Anonim Şirketi hakkında “sahte ilaç” bilgisi yer almıştır. Bu ilaç firmalarının yurtdışına ilaç satmaları Türkiye tarafından olmasa da İsviçre tarafından yasaklanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü de hastaların hayatıyla oynayan sahte ilaçlarla ilgili 2020’de tüm dünyaya ‘acil’ koduyla uyarı yazısı yayınlamıştır.”





ANALİZ SONUÇLARI NEDİR?





CHP’li Bulut, Sağlık Bakanı Koca’nın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:





-Defibrotide (parti 0126), Soliris (parti 1000706, 1003254) ve Harvoni (parti 22VMYA12, 61264902) isimli ilaçların sahte çıktığı iddiası doğru mudur?





-Sahte çıktığı iddia edilen ilaçlarla ilgili herhangi bir analiz yapılmış mıdır? Ne zaman yapılmıştır? Analizlerin sonucu nedir?





SGK KAÇ KUTU SATIN ALDI?





-Söz konusu ilaçlar SGK tarafından satın alınmış mıdır? Kaç kutu satın alınmıştır? Ne kadar para ödenmiştir? İlaç depolarında bu ilaçlardan bulunmakta mıdır? Kaç kutu bulunmaktadır?





-Skandalda adı geçen ecza depolarına herhangi bir yaptırım uygulanmış mıdır?





KAÇ HASTA KULLANDI?





-Bu ilaç firmalarının yurtdışına ilaç satmaları İsviçre tarafından yasaklanırken, Türkiye tarafından yasaklanmama gerekçesi nedir?





-Söz konusu ilaçlar kaç hasta tarafından kullanmıştır? Skandal ortaya çıktıktan sonra sağlık durumları takip edilmiş midir?





-Sahte ilaç ticareti yaptığı tespit edilen firmalar ve ecza depoları hangileridir? Yapılan suç duyurusunun sonuçları ne olmuştur?



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°