CHP’Lİ GÜRER: AT, EŞEK VE DOMUZ ETİ VE SAKATATI İTHALATI YAPILIYOR MU?
Manşet Haber 2.01.2022 11:54:45 0

CHP’Lİ GÜRER: AT, EŞEK VE DOMUZ ETİ VE SAKATATI İTHALATI YAPILIYOR MU?

CHP’Lİ GÜRER: AT, EŞEK VE DOMUZ ETİ VE SAKATATI İTHALATI YAPILIYOR MU?






Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bazı ürünlerin tarife kontenjanında yer almasının, o ürünlerin ithal edileceği anlamına gelmediği yönünde resmi açıklamalar yapılmasına rağmen, Bosna-Hersek’ten vergisiz ithal edilecek ürünler arasında at, eşek ve domuz eti ile bunların sakatatlarının bulunmasını, Ticaret Bakanı Mehmet Muş’a yönelttiği yazılı soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi. 





VERGİSİZ İTHAL EDİLECEK ÜRÜNLER ARASINDA YER ALIYOR 





CHP Milletvekili Gürer, önergesinde, İthal edilmesi planlanan bazı ürünlerin gerekli düzenlemelere rağmen ithal edilmeyeceğinin kamuoyuna yansıtıldığını belirerek, “Son olarak, Bosna Hersek’ten sıfır gümrükle ithal edilecek gıda ürünleri kararı 31 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’teyayımlandı. Yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre, Bosna Hersek’ten vergisiz ithal edilecek ürünlerin arasında domuz, at ve eşek sakatatları veya etleri de yer aldı. Türkiye’nin, ticari ilişkiler kapsamında bazı ülkelerden alacağı ürünler arasında domuz, at, eşek sakatatı veya etleri tarife kontenjanında yer alsa bile bu ürünlerin ithal edileceği anlamına gelmeyeceği yönünde açıklamalar yapılmaktadır” açıklamasında bulundu. 





İTHALAT YAPILIYOR MU YAPILMIYOR MU?





Gürer, Ticaret Bakanı Muş tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, ayrıca “İthalat yapılmayacaksa bu ürünlerin tarife kontenjanında yer almasının nedeni nedir? İthalat yapılıyorsa, ithalat bilgisinin saklanmasının nedeni nedir? Yurt dışından; domuz, at, eşek sakatatı ya da eti ithal ediliyor mu? Bu alanda ithalat yapılıyorsa, ithal edilen ürün miktarı ve ödenen tutar ne kadardır?” şeklinde sorular yöneltti. 





SERBEST TİCARET ANLAŞMASI REVİZE EDİLDİ 





CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in önergesini yanıtlayan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ülkemiz ile Bosna Hersek arasında 2003 tarihinden bu yana yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşmasının (STA), günümüz şartlarına uygun hale getirilmesini teminen hizmet ticareti, kamu alımları ve benzeri hususların eklenmesi suretiyle revize edildiğini belirtti.





GÜMRÜK VERGİSİNDEN MUAF ÜRÜNLER 





Revize edilen STA ile ülkemize sağlanan pazara giriş imkânlarına karşılık bazı tarım ürünlerinde yıllık bazda sınırlı miktarlar için gümrük vergisinden muaf tarife kontenjanlarıaçıldığını anlatan Bakan Muş, “ Etler ve sakatatlar için açılan tarife kontenjanlarının dağıtımına ilişkin usul ve esaslara dair “Bosna ve Hersek Menşeli Bazı Tarım ve İşlenmiş Tarım Ürünleri İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulanmasına İlişkin Tebliğ” uyarınca, söz konusu ürünler için önceliği bulunan Et ve Süt Kurumuna ithal lisansı düzenlendiğine dikkat çekti.





PİYASA KOŞULLARI BELİRLEYİCİ OLUYOR





Bakan Muş, “ Bu çerçevede, bahse konu ürünlerde tarife kontenjanı açılması bu ürünlerin ithal edileceği anlamını taşımamakta olup bu hususta piyasa koşulları, arz talep dengesi ve benzeri unsurların belirleyici olacağı değerlendirilmektedir” açıklamasında bulundu. 





VERİ KİMDE?





Soru önergesinde bahsi geçen ürünlerin, insan sağlığı ve güvenliği ile hayvan ve bitki varlığı ve sağlığı yönünden Tarım ve Orman Bakanlığının kontrolüne tabi olduğuna işaret eden Bakan Muş, “Diğer taraftan, 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanunu kapsamında istatistiksel bilgilerin saklanması, kullanıcıya sunulması, söz konusu alanlara ilişkin sistemlerin geliştirilmesi ve bu amaçla ulusal ve uluslararası bir bilgi ağı ve bilgi akış sisteminin oluşturulmasını koordine etme görevi, Türkiye İstatistik Kurumunun uhdesinde bulunmaktadır” ifadelerini kullandı. 





“SORUYA NET CEVAP YOK”





Önerge sahibi CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise soru önergesinde bahsi geçen soruların net olduğuna dikkat çekerek, “At, eşek ve domuz eti ile sakatatlarının ithal edilip edilmediği sorduk.Ülkemizde 2006 yılından beri dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Bakanlar kurulu imzası ile domuz, at ve tavşan kasaplık hayvan etleri arasına alındı.Ülkemizde satışı serbest olan ve kasaplık et sayılan bu hayvanlar sakatatı  ithalatı ile ilgili gümrükte sıfırlanmış. Ne kadar İthal edildi ya da ediliyor mu  diye sorduk. Bakan veri vermedi.Var ya da yok demedi.TÜİK’i işaret etti. Konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, “Türkiye'nin ithal ettiği at eti, eşek eti, domuz eti de yoktur” demişti. Bu konuda tek net yanıt veren ise geçmiş dönemTarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, 2003-2006 yılları arasında toplam 156 ton domuz eti ve domuz eti ürünleri ithalatı yapıldığını açıklamıştı.O süreçten sonra bakanlık bu konuda sorulara açık yanıt vermek yerine soruyu ortada bırakan açıklamalar yapıyor” diye konuştu.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°