CHP’li Vekil ürkmen’den orman Katliamına Tepki
Manşet Haber 3.09.2015 18:12:09 0

CHP’li Vekil ürkmen’den orman Katliamına Tepki

CHP’li Vekil ürkmen’den orman Katliamına Tepki

orman_elifAdana’nın Sarıçam İlçesi Eğeci Uşağı Köyü yakınlarında Orman katliamı yaşandığı iddialarına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP ) Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’den de tepki geldi. Türkmen, yaşananlara sessiz kalmalarının mümkün olamayacağını, sorunu meclise taşıyacağını açıkladı.

CHP Adana Milletvekili Av. Elif Doğan Türkmen, Eğeci Uşağı Köyü civarında yaşanan orman katliamına sessiz kalamayacaklarını ifade etti. Türkmen bu konuda yaptığı yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Sarıçam İlçesi Eğeci Uşağı Köyü civarında vatandaşlarımızdan duyduğumuz bilgiler doğrultusunda orman katliamının yaşandığı gerçeğini üzülerek öğrendim.

Burada yaşananlar bir felakettir. Gencecik ağaçların talan edilerek yok edilmesinin izahı yapılamaz. Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkacağız. Orman yenileme çalışmaları bahane gösterilerek seyrekleştirme yapılması gereken ormanların tamamı yaşlı denilerek denetimsiz şekilde ihale usulü yok edildi. Özellikle ormanlık alanlar ihaleye çıkarılarak kesme ve seyrekleştirme yapılacaktı. Ancak herhangi bir denetim olmayınca ihaleyi alanlar tüm ormanlık alanı talan ettiler. “Yaş kesen baş keser”  Atasözündeki gerçeğe duyarsız kalan Çevre ve Orman Bakanlığı, Adana Valiliğine bağlı Orman Bölge Müdürlüğü yetkilileri bunu önlemelidir. Bu konuyu TBMM’ye taşıyacağım. Konunun takipçisi olacağım.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°