CHP’NİN GÜNDOĞDU MEYDANI
Manşet Haber 4.08.2016 22:07:26 0

CHP’NİN GÜNDOĞDU MEYDANI 'CUMHURİYET VE DEMOKRASİ BULUŞMASI'

CHP’NİN GÜNDOĞDU MEYDANI 'CUMHURİYET VE DEMOKRASİ BULUŞMASI'

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen 'Cumhuriyet ve Demokrasi Buluşması'nda konuştu.GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI

Gündoğdu Meydanı tarihi günlerden birine daha tanıklık etti. Meydanda yer bulamayan İzmirliler, denizde teknelerden mitingi izledi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Gündoğan Meydanındaki miting konuşmasından satır başları:
-Bugün Gündoğdu Meydanı’nda her birimizin kalbinde cumhuriyet ve demokrasi var.
-15 Temmuz 2016 demokrasi tarihimiz için çok önemli bir tarihtir. Bu darbe girişimi cumhuriyetimize ve demokrasimize; demokratik, laik, sosyal, hukuk devletine karşı yapıldı. Bu, cumhuriyet tarihinin en kanlı darbesidir.
-Mustafa Kemal Atatürk’ün Gazi Meclisi’ne top da çalışmaz, tüfek de çalışmaz.
-Yedi düvel duysun TBMM’nin temeli salonlarda değil cephelerde atılmıştır.
-Her türlü darbe ve diktaya karşı çıkmaya devam edeceğiz.
-Biz birilerinin kulu kölesi değiliz, Türkiye Cumhuriyeti’nin özgür bireyleriyiz.
-Cumhuriyetin ayarlarıyla oynamamalı, Cumhuriyetin kurucu değerlerini yüceltmek için çalışmalıyız.
-Kışlaya, camiye, adliyeye siyasetin girmesini asla kabul etmiyoruz.
-Bu darbe girişimi ile liyakatin ve laik bilimsel eğitimin önemi ortaya çıktı.
-Medyaya baskı yapıyorlardı, darbe gecesi medya özgürlüğünün önemini anladılar.
-Devlette yükselmenin yolu bir cemaate, partiye üye olmaktan değil, bilgiden ve tecrübeden geçmelidir.
-FETÖ terör örgütü devlete sızmadı; adım adım, planlı bir şekilde devlete yerleştirildiler.
-Siyaset kurumunun öz eleştiriye ihtiyacı var. Nasıl oluyor da bunlar devletin üniversitesine, polise, askere kim, nasıl yerleştirdi? Bu sorunun yanıtı hep beraber bekliyoruz. Bütün bu gerçeklerin açıklanmasını bekliyoruz.
-Devlet; kinle, intikam duygusuyla yönetilmez. Devlet hukuk sistemi içinde yönetilir. Darbeciler de,er ve erbaşları linç edenler de hukuk sistemi içinde yargılanmalıdır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ilk kez Taksim’de okuduğu ve halka oylattığı 10 maddelik Taksim Manifestosu’nu, İzmir Gündoğdu Meydanı’nda da madde madde okudu ve halkın oylarına sundu.GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI

TAKSİM MANİFESTOSU:

1 - 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bombalanmış, ama bombalar altında parlamento görevini yapmış ve darbeyi püskürtmüştür. Bu darbe girişiminin sorumlularını, iç ve varsa dış destekçilerini kınıyor ve lanetliyoruz.
2 - Bütün siyasal partiler darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye’de tartışmasız bir “Ortak payda” oluşmuştur. Bu ortak tutum ve anlayış, siyasette uzlaşma kültürünün güçlenmesine de katkı vermek zorundadır.
3 - Her türlü darbeye ve parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak tüm demokratların, demokrasiden yana olanların, bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman, “Ne darbe ne dikta, yaşasın tam demokrasi” demeliyiz ve söylemeye de devam etmeliyiz.
4 – Demokratik Parlamenter sistemimize karşı yapılan darbe girişimi, halkın “Direnme hakkını” kullanmasıyla ayrı bir anlam ve boyut kazanmıştır. Direnme hakkı demokrasiyi korumanın meşru bir yolu olarak ortaya çıkmıştır.
5 – Demokrasimizin teminatı olan “Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” ilkesinin, Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır. Demokratik, laik sosyal hukuk devleti, bizi çağdaş uygarlığa taşıyacak olan en temel anahtardır.
6 – Bu darbe girişimi. Anayasa’da; “Yasama, yürütme ve yargı olarak” yer alan; “güçler ayrılığı” ilkesinin, demokrasideki denge ve denetleme işlevinin güvencesi olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
7 – “Balyoz”, “Ergenekon” ve “Casusluk” gibi davalarda, mağdur edilen insanların, itibar ve haklarının iadesi, kaçınılmaz olarak bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.
8 – Bu darbe girişimi, devlet yönetiminin liyakate dayanması gerektiğini çok açık biçimde ortaya koymuştur. Devletin yapılanmasında, siyasal yandaşlık, akrabalık, cemaatçilik, tarikatçılık değil; bilgi, birikim ve deneyim gibi ilkeler esas alınmalıdır. Bir başka anlatımla, devleti yönetme yerine, devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömmeliyiz. Bu bağlamda devletin yeniden inşası zorunludur.
9 – İnancı, kimliği, yaşam tarzı ne olursa olsun, bu ülkenin güzel insanları bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında, meydanlarında, parklarında, özgürce gezebilmelidir. Hiç kimse unutmasın, 15 Temmuz darbe girişimi 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu ülkenin insanları, 3. sınıf demokrasiye değil, özgürlükçü demokrasiye yani tam demokrasiye layıktır. Türkiye tümüyle darbe hukukundan arınmalıdır.
10 – Devlet; kinle, öfkeyle, önyargıyla yönetilmez. Darbe girişiminde bulunanlar hukuk içinde, hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalınarak yargılanmalıdır. Devletin vakarı ve ciddiyeti bunu zorunlu kılmaktadır. İşkence, kötü muamele, baskı, tehdit, devleti darbecilerle aynı duruma düşürür. Buna izin verilmemelidir.GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI OZGURLUK VE DEMOKRASI BULUSMASI GUNDOGDUDA CUMHURIYET VE DEMOKRASI MITINGI

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°