“CHP’nin önceliği Türkiye”
Manşet Haber 27.09.2015 11:14:45 0

“CHP’nin önceliği Türkiye”

“CHP’nin önceliği Türkiye”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Gökhan Yağ, “Yaşanacak Bir Türkiye” özlemini hayata geçirmek için yola çıkan CHP’nin 7 Haziran seçimleri sonrasında millet iradesine saygılı duruşu ve koalisyon görüşmelerinde ülke menfaatlerini parti menfaatlerinin üzerinde tutan yaklaşımıyla 1 Kasım seçimleri öncesinde halkın karşısına alnı açık, başı dik çıkacak tek parti olduğunu söyledi.  AKP’nin koalisyon görüşmeleri sürecinde millet iradesini yok saydığını, MHP’nin ise AKP iktidarına son vermek yerine AKP iktidarının varlığını sürdürmekten yana aldığı tavrı anımsatan Yağ, “Meydanlarda halkımıza anlatacağımız, söyleyeceğimiz çok sözümüz var” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Adana İl Örgütü ve milletvekili adayları bayram tatilinde de boş durmadı. CHP Adana İl Başkanı Gökhan Yağ, Adana Milletvekilleri Zülfikar İnönü Tümer, İbrahim Özdiş ve milletvekili adayı Orhan Toklu, Ceyhan ve Kozan ilçe örgütleriyle bayramlaştılar.

“AKP KOALİSYON İSTEMEDİ”

7 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan süreci anımsatan CHP İl Başkanı Gökhan Yağ, hükümeti kurma görevi verilen AKP’nin, ülkeyi içinde bulunduğu kaostan kurtaracak ve sorunları çözecek bir koalisyon hükümetini kurmak istemediğini söyledi.

“MHP, AKP’YE GÜÇ VERDİ”

Yağ, 13 yıldır ülkeyi yöneten ve uyguladığı politikalarla halkı birbirinden ayrıştıran, insanları yoksulluğa mahkum eden AKP iktidarına son vermek için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakanlık teklif ettiği MHP’nin, aksi yöndeki tutumu nedeniyle AKP’nin varlığını güçlendirdiğini ifade etti.

“CHP ‘ÖNCE TÜRKİYE’ DİYOR”

Bu süreçte parti çıkarlarını bir kenara bırakıp halktan ve ülke menfaatlerinden yana tavır sergileyen CHP’nin erken genel seçimler öncesinde halkın karşısına alnı açık, başı dik çıkacak tek parti olduğunu belirtti. Yağ, “7 Haziran sonrasında yaşananlar nedeniyle meydanlarda halkımızın karşısına çıktığımızda anlatacağımız çok şey, söyleyecek çok sözümüz var. Çünkü CHP ‘Önce Türkiye’ diyor” diye konuştu.

“SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜK”

CHP olarak sorumluluklarının büyük olduğunun altını çizen CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer de, “Bugün 7 Haziran öncesinden daha çok çalışacağız. Çünkü çocuklarımıza yaşanabilecek bir Türkiye bırakmak için yola çıktık. Bu yüzden CHP’yi iktidara taşımak zorundayız” şeklinde konuştu.

“1 KASIM’DA KARANLIK SON BULACAK”

CHP Adana Milletvekili İbrahim Özdiş ise, “13 yıllık karanlık 1 Kasım’da aydınlıkla birlikte son bulacak” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEYİ VE HALKI DÜŞÜNEN TEK PARTİ CHP”

CHP’nin ülkeyi ve halkı düşünen tek parti olduğunun altını çizen CHP Adana Milletvekili Adayı Orhan Toklu “CHP’yi 1 Kasım’da hak ettiği yere getireceğiz” dedi.

CHP Adana İl Başkanı Gökhan Yağ, Adana Milletvekilleri Zülfikar İnönü Tümer, İbrahim Özdiş ve milletvekili adayı Orhan Toklu ilçe örgütleriyle birlikte esnaf ve ev ziyaretleri de yaptılar.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°