Çiçeklilerin Umudu Sevgililer Günü
Manşet Haber 12.02.2014 08:12:57 0

Çiçeklilerin Umudu Sevgililer Günü

Çiçeklilerin Umudu Sevgililer Günü

cicekler_Adana Çiçekçiler Esnaf Odası Başkanı Süleyman Oğuz, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, tüm sevgililere “Sevgi Çiçeğinizi Unutmayınız” çağrısında bulundu.

Cuma gününe rastlayan 14 Şubat yaklaşırken, Adana’da bulunan çiçekçi esnafını da ayrı bir heyecanın sardığını ve tezgâhlarına en güzel çiçekleri yerleştirdiklerine işaret eden Oda Başkanı Süleyman Oğuz, Sevgililer Günü’nde Adana’da en az 500 bin dal kırmızı gül ve karanfil ile orkide, lale, kazablanka, gerbera (büyük papatya), kır çiçekleri ve kasımpatı gibi çeşitli tür çiçek satışı beklediklerini söyledi.

Kış şartlarının ılıman geçmesinin çiçek üretimine olumlu yansıdığını,  özellikle gül üretiminin üst seviyede seyrettiğine dikkat çeken Başkan Oğuz, “Hediyenin büyüğü, küçüğü olmaz. Ama, Sevgililer Günü’nde en fazla talep, sevginin sembolü olan kırmızı güldür. Gül,  en çok satılanlar arasında yer alıyor. Bu yıl kırmızı gül ve karanfil konusunda sıkıntı yaşanmayacak. Sevgililer, sevdiklerine rahatça çiçek alsın. Fiyatlarımız da geçen yıldan farklı olmayacak. Esnafımızda, her bütçeye uygun çiçeklerimiz vardır. Fiyatlar, çiçeğin kalitesine göre 5 – 7 - 10 lira arasında olacak ”dedi.

Süleyman Oğuz, Adana’da yaşayan vatandaşların özel günler hariç çiçek alma alışkanlığının yeterli olmadığını, şehirde kayıtlı 300 çiçekçi esnafının da ekonomik sıkıntıları nedeniyle ayakta kalmakta zorlandığını ifade ederek şöyle dedi:

YILLIK ÇİÇEK TÜKETİMİ 90 CENT

“Ülkemizde kişi başı yıllık çiçek gideri 90 cent bile değilken, Avrupa’da bu rakam 100 doları buluyor. Bizim ülkemiz insanının çiçek kültürü çok zayıf. Avrupalı, işine, evine giderken mutlak çiçekle gidiyor, güne iyi başlıyor. Bizim,  Osmanlı Dönemi’nde Lale Devri vardı. Çiçek kültürümüz o zaman daha güçlüydü. Bugün Hollanda dünyaya Lale satarak para kazanıyor.  Esnafımız korsan çiçeklerden yana sıkıntılı. Biz, her şeye rağmen, zararımızın en aza indirilmesi için, merdiven altı tabir ettiğimiz korsan satıcıların önlenmesini istiyoruz. Vatandaşlarımız da, lütfen dışarıdan korsan satıcılardan, bayat güller almasın, mahcup olurlar. Sevgililerini sevindirmek isteyen herkesin bütçesine uygun bir çiçek esnafımızda mutlaka vardır. İnterflora üyesi, kayıtlı tüm esnafımızın dükkânının camında, koşan adam amblemi vardır. Bu amblemi gördüğünüz çiçekçilerden garantili olarak çiçek alabilirsiniz. İnternet üzerinden yapılan çiçek satışlarına da aldanmayın. Çiçeği, çiçekçiden, görerek alın. Tüm sevgililerin Sevgililer Günü şimdiden kutlu olsun”

gul_adana

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°