Çiftçi Rahat Nefes Alacak
Manşet Haber 8.05.2015 10:55:09 0

Çiftçi Rahat Nefes Alacak

Çiftçi Rahat Nefes Alacak

tumer_tarim_tarla (1)Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Adayı Zülfikar İnönü Tümer, CHP iktidarında çiftçinin sorunlarını sona erdireceklerini bildirdi.

Tarım sektöründe çalışanların sosyal güvenlik primlerinin 30 yaşına kadar devlet tarafından destekleneceğini dile getiren Tümer, “Teşvik edilecek tarım ürünleri bir yıl önceden açıklanacak. Başka geliri olmayan çiftçiye, hane başına, asgari ücret düzeyinde gelir garantisi sağlanacak. Aile işletmeleri ve küçük çiftçilerin, ürünlerini doğrudan tüketicilere satmalarını sağlayacak kurumsal düzenlemeler yapılacak. Geçici tarım işçilerinin sosyal güvenliği devlet tarafından sağlanacak. Çiftçi mazotu 1,5 TL’ye alacak” diye konuştu.
TARIM TOPRAKLARI KORUNACAK
Türkiye genelinde olduğu gibi Adana’da da tarım topraklarının CHP iktidarıyla korunacağını dile getiren Tümer, “Verimli tarım arazilerimiz gelecek nesillerimiz için son derece önem taşıyor. Tüm dünyada gıdaya erişim zorlaşırken Türkiye’de tarım arazilerimizin yapılaşmaya açılmasına izin veremeyiz” dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°