ÇİFTÇİLERİN DESTEK ÖDEMELERİNDE BANKA KOMİSYONU KESİNTİSİNE TEPKİ
Manşet Haber 20.11.2022 21:26:58 0

ÇİFTÇİLERİN DESTEK ÖDEMELERİNDE BANKA KOMİSYONU KESİNTİSİNE TEPKİ

ÇİFTÇİLERİN DESTEK ÖDEMELERİNDE BANKA KOMİSYONU KESİNTİSİNE TEPKİ








Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, çiftçilerin kartlarına yatırılmaya başlanan mazot gübre desteği ödemelerinde banka komisyonu kesilmesine sert tepki göstererek iktidarı önlem almaya çağırdı. Tarıma ve çiftçilere yapılan desteklerin çok yetersiz olduğuna vurgu yapan Barut, 'Tarıma ve üreticiye yeterli destek verilmezken, tarımda sorunlar çığ gibi büyürken şimdi bir de çiftçilerimizin kartlarına yatırılan mazot ve gübre desteğinden banka komisyonu kesilmesi kabul edilemez. Bakanlığı önlem almaya, bu uygulamanın son bulması için gerekli girişimde bulunmaya çağırıyoruz' dedi.
Çiftçinin yaşadığı sorunlara ve tarımdaki problemlere seyirci kalan Tarım ve Orman Bakanlığı'nın feryatlara kulak tıkadığını belirten Ayhan Barut, 'Allah kitap aşkına açın gözlerinizi, verin kulağınızı da kangrene dönen sorunlara çare bulun! Bakanlığın çiftçilerin hesabına para yatırarak değil kartla ödemeye başladığı mazot gübre desteğinde, olan yine çiftçiye oldu. Zaten uygulama yetersiz, destek az, bir de kesinti belası çıktı ortaya. Mazot gübre desteği ayni olarak kartla ödenmeye başlanırken, desteklerden komisyon kesiliyor. Yani bu uygulama çiftçiye pahalıya mal oldu' diye konuştu.
Tarımdaki yetersiz desteklerin üreticileri çok zora soktuğunu ve Türkiye'nin gıda egemenliğinin tehlikeye girdiğini ifade eden Ayhan Barut, şunları kaydetti:
'Bu sorunlara çözüm bulunmasını isterken, tarıma ve üreticiye çare bulunmasını beklerken şimdi yine bir sorun daha yaşanıyor. Mazot gübre desteğinin karta yükleme işi, eski sistemle kıyaslandığında çiftçiye kar değil zarar getiriyor. Çİftçilerin desteklerinin yatırıldığı banka kartlarını kullanan çiftçi mecburen alışveriş yaptığı yerde kartını pos cihazından geçirmek zorunda kalacak. Bankalar kartla yapılan alışverişlerde ilaç-gübre bayisinden komisyon aldığı için işyerleri de bu komisyonu çiftçinin gübre desteğinden kesmek zorunda kalıyor. Olan gariban çiftçinin üç kuruş yatan desteğinden kesinti yapılan çiftçiye oluyor. Bu can yakıcı konuda çözüm bulunmalıdır. Bakanlığı bu kesintinin iptali için girişimde bulunmaya, önlem almaya ve çözüm bulmaya çağırıyoruz.'



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°