ÇİFTÇİYİ KURAKLIK VURDU
Manşet Haber 27.06.2021 19:37:13 0

ÇİFTÇİYİ KURAKLIK VURDU

ÇİFTÇİYİ KURAKLIK VURDU

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP )Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklıktan etkilenen çiftçilerle tarlalarda buluştu. Gürer’e dert yanan üreticiler, artan girdilerle yaşadıkları sorunların yanında, hem kuraklık hem de yeterli desteği görememekten yaşadıkları mağduriyeti anlattılar.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgede kuraklık nedeniyle zarar gören ekili alanlarda incelemelerine devam etti.
Mağdur olan çitçilerle bir araya gelip onların sorunlarını dinleyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Çiftçi ilaç,gübre,tohum, mazot ücretleri ve kuyulardan enerji ile çıkardığı su için ödediği elektrik faturaları nedeniyle ekim yapmakta zorlanıyor. Borçlanarak toprağı boş bırakmamasına karşın bu sefer bir darbede kuraklık nedeniyle aldı.AKP iktidarlarının 19 yıldır uyguladığı yanlış tarım politikaları arpa ve buğdayda Türkiye’yi ithalatçı konuma taşıdı.Türkiye başta arpa ve buğday olmak üzere hububat ve bakliyatta kendi kendine yeten ülkü konumunda olmalıydı. Bu vurdumduymaz uygulamalarla darbe yiyen çiftçi, şimdide kuraklık nedeniyle ektiği tarlada hasat yapamadı” dedi.
AKP iktidarları döneminde buğday ekim alanların daraldığını ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Kuraklık nedeniyle zarar gören ekili alanları geziyoruz. Üreticilerimizle bir araya gelip yaşadıkları mağduriyeti birinci ağızdan dinliyoruz. Burada görüldüğü gibi kuraklık ekili alanlarda ciddi hasara yol açmış. Biçerdöver tarlaya giremiyor. Tohum toprakla buluşmuş ama hasat edecek ürün oluşmamış ve ekili alanlarda beklenen ürün yok. Zaten büyük sıkıntı çeken çiftçinin sorunlarının kuraklık nedeniyle katlandığını görüyoruz.Tüketici içinde zor bir süreç yaşanacak. Özellikle buğdayda yaşanan rekolte düşüşü ithalat ile karşılanacak. Yurt dışı piyasaları ülkemizden daha yüksek fiyatla ürün gönderiyor. Bunun sonucunda görünen o ki buğday fiyatları daha da artacak “ diye konuştu.
Tohum, gübre, ilaç kullanılarak binbir emekle ekilen tarlaların kuruduğunu, bankalara ve kredi kefalet kooperatiflerine borçları olan üreticilerin ise kara kara düşündüğünü kaydeden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Geçen yıl 1800 lira olan üre gübresinin fiyatı bu yılın başlarında 3 bin 200 liraya çıktı.Gördüm ki bugünlerde gübre fiyatı 4 bin liraya kadar yükselmiş” dedi.
ÇİFTÇİ CAN ÇEKİŞİYOR
Ömer Fethi Gürer, “Böylesine büyük mağduriyet yaşanırken, üreticilerin sorunlarına eğilmeyen, onları dinlemeyen, dertlerine derman olmaya çalışmayan algı ile sorunları yok gibi varsayan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullardı.
Gürer’e yaşadıkları mağduriyeti anlatan çiftçiler ise bir taraftan pandeminin neden olduğu sorunlar, diğer yandan girdi maliyetlerindeki ciddi artış ve son olarak yaşanan kuraklık nedeniyle zor günler geçirdiklerini belirttiler.
Mazot fiyatının 7 liranın üzerine çıktığını anımsatan çiftçiler, “Gübrenin, ilacın, kısacası maliyeti oluşturan tüm kalemlerin fiyatları bir yıl içinde iki katına çıktı. Kuraklık nedeniyle ciddi hasar oluştu. Kuraklık için dekar başına 100 lira destek verileceği söyleniyor. Bu miktar çiftçinin dişinin kovuğuna yetmez.TMO, ekmeklik buğday için 2250 TL/ton alış fiyatı belirledi.Buğday yok ki satalım. Esas zarar eden çiftçiye ayakta kalacak destek verilmeli.TARSİM dışına da kuralık desteği konuşuluyor ancak daha bize yansıyan bir destek yok” dediler.
UN VE EKMEK FİYATLARI KATLANABİLİR
Bu yıl verim kaybının da ciddi boyutlara ulaşacağını ifade eden üreticiler, başta un olmak üzere unlu mamullere ulaşımın zorlaşacağını, ekmeğin fiyatının bile katlanabileceğini ifade ettiler. Gürer’de çiftçilerin kaygılarına katıldığını belirterek, “Un ve ekmekte zor bir süreç yaşanmaması için ciddi önlemler alınmalıdır.Üreticinin mağduriyeti,tüketiciye pahalı ürün olarak yansımaması sağlanmalıdır”diye konuştu.
TARLALAR İCRALIK
Köylerde icralık olmayan çiftçi sayısının bir elin parmaklarını bile geçemeyeceğini vurgulayan çiftçiler, icra yoluyla tarlası ve traktörünü kaybeden çok sayıda üretici olduğuna dikkat çektiler.
Çiftçiler, bir köylünün 150 bin TL değerindeki traktörünün kısa bir süre önce icra kanalıyla 70 bin TL’ye satıldığını, buna benzer örneklerin diğer köylerde de olduğunu belirtiler.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°