Çifte Güvenlik Uygulamaları Kullanın
Manşet Haber 7.04.2016 16:25:26 0

Çifte Güvenlik Uygulamaları Kullanın

Çifte Güvenlik Uygulamaları Kullanın

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Türkiye`de milyonlarca yurttaşın kimlik bilgilerinin sızmasının ardından yaşanan güvenlik zafiyeti nedeniyle acil olarak yeni bir güvenlik sistemine geçilmesi önerisinde bulundu. EMO, “Bu kapsamda kimlik numarası, anne-baba adı, doğum tarihi ve doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu il bilgileri güvenlik doğrulamasında artık kullanılamaz. Bankacılık sistemi başta olmak üzere çifte güvenlik uygulamaları esas olmalıdır. Bu değişiklikler yapılıncaya kadar yurttaşları çift güvenlik sistemlerini kullanmaya çağırıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Elektrik Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, Türkiye`ye İnternet`in gelişinin 23. yılının 12 Nisan`da dolduğu anımsatılarak şu görüşlere yer verildi:emo_logo_adana

“Ne yazık ki 11-19 Nisan tarihleri arasında kutlanacak olan 19. İnternet Haftası`nı, 50 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının kişisel bilgilerinin elektronik ortama sızdığı bir ortamda karşılıyoruz. Kişisel verilerin güvenliğini sağlamakla sorumlu olanlar önce verilerin sızdırıldığını saklamaya çalışmışlar, ardından sızdırılan bilgilerin eski olduğunu söylemişler, son olarak da önlem olarak sadece bu bilgilerin yer aldığı sitelere giriş yapılmamasını önermişlerdir. Tüm bunlar ülkemizde kişisel verilerin güvenliği konusunda zafiyetten öte ciddiyetsizlik yaşandığını göstermektedir.

Kimlik numarasından anne-baba ismine, doğum tarihi ve doğum yerinden nüfusa kayıtlı olduğu il ve ikamet ettikleri adrese varıncaya kadar kişisel bilgiler elektronik ortamda yayılmış durumdadır. Öncelikle bu bilgileri yayınlayan sitelere erişim engeli gibi uygulamalar derhal yürürlüğe konulmalıdır. Erişim engeli artık açık hale gelmiş olan bilgilerin güvenliği için yeterli değildir.

Ev adresleri dışında sızan bilgiler kişilerin medeni halinde bir değişiklik olmaması durumunda kalıcı bilgiler olup; güvenlik doğrulama sistemleri aracılığıyla kullanılan verileri oluşturmaktadır. Bu durum 50 milyon kişi için bankacılık sistemi başta olmak üzere elektronik ortamda yapılacak pek çok işlemde güvensiz bir ortam yaratmıştır. Özellikle kimlik numarası, anne-baba ismi, doğum tarihi ve doğum yeri gibi bilgiler, birincil derecede güvenlik doğrulama amacıyla sorulan sorulardır. Bu bilgilerin artık güvenlik doğrulama sistemlerinde kullanılmasından vazgeçilmesi zorunlu hale gelmiştir.

Elektrik Mühendisleri Odası`nın, kişisel verilerin sızması nedeniyle elektronik uygulamalar ve güvenlik sistemlerinde yaratılan bu açığa karşı alınması gereken önlem önerileri özetle şöyle:

EMO’DAN UYARILAR

-Kimlik numarası, anne-baba adı, doğum tarihi ve doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu il bilgileri güvenlik doğrulama sistemlerinde artık kullanılmamalıdır.

-Güvenlik sistemlerinde hızlı bir değişim yaratılamayacağı göz önüne alındığında bu bilgilerin yanında ikinci bir güvenlik doğrulama uygulamasına gidilmesi gerekmektedir.

-Yurttaşlar başta bankacılık sistemi olmak üzere çift güvenlik sistemi uygulamalarına geçmelidir. Bu kapsamda kimlik bilgilerinin dışında elektronik sistemlerde kendilerine sunulan kişiye özel güvenlik soruları ve yanıtları uygulamasını işler hale getirmeleri, cep telefonlarına gelecek bir kullanımlık şifreler gibi çift güvenlik sistemlerini kullanabilirler.

-E-devlet uygulaması ve şifresinin yaygınlaştığı göz önüne alınarak, bu sistemin elektronik uygulamalarda esas alınması düşünülebilir. Ancak e-devlet uygulamasının da güvenliği artırılarak, sızmaların önlenmesi şarttır.

-Yine bankacılık sistemi başta olmak üzere güvenlik sistemlerinde yoğun olarak kullanılan diğer bir güvenlik kriterini annenin evlenmeden önceki soyadı oluşturmaktadır. Her ne kadar sızan veriler içinde bu bilgi yer almasa da annenin evlenmeden önceki soyadı yeterli güvenliği sağlamamaktadır. Bilindiği gibi günümüzde kadınların evlenmeden önceki soyadlarını taşıma hakları bulunmaktadır ve bu veri artık açık bilgi haline gelmiştir. Ayrıca sanal sosyal platformlar aracılığıyla yapılan paylaşımlar nedeniyle kişilerin annelerinin evlenmeden önceki soyadlarına ulaşım da kolaylaşmıştır. Artık bu verinin, güvenlik standardı olarak kullanılmasından tamamen vazgeçilmelidir.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°