ÇİLTAR MTİ MASA TENİSİ SÜPER LİG ŞAMPİYONU
SPOR 14.06.2022 21:06:20 0

ÇİLTAR MTİ MASA TENİSİ SÜPER LİG ŞAMPİYONU

ÇİLTAR MTİ MASA TENİSİ SÜPER LİG ŞAMPİYONU

Masa Tenisi Türkiye Süper Ligi 2021-2022 sezonunda Adana ÇİLTAR MTİ Kulübü şampiyon oldu.
Kulüp Başkanı ve ÇİLTAR firması yönetim kurulu başkanı Dr. Ali Türemiş, bu başarının ciddi bir çalışma ve emeğin ürünü olduğunu, önümüzdeki yıllarda bu başarının devamının geleceğini belirtti.
Bu yıl, takımın Avrupa kupalarına da katılacağını belirten Dr. Türemiş, şu anda ÇİLTAR MTİ ve Ç. Üniversitesi olarak süper ligde 2 erkek, 2 kadın takımızın mücadele ettiğini, bu başarının masa tenisi dışında hiçbir branşta olmadığını, buna karşılık kamuoyundan gereken ölçüde destek ve ilginin bulunmadığını ifade etti.
Adana Gençlik ve Spor İl Müdürü Muzaffer Çintimar, ‘Masa Tenisi Türkiye Süper liginde namağlup olarak Şampiyon olan ÇİLTAR MTİ Kulübü Adana’mızın gururu olmuştur. Kulüp Yöneticilerini, Antrenörlerini ve büyük başarıya imza atan tüm sporcularımızı kutluyorum.’ dedi.
Adana’da Sunay Atakan’ın Koordinatörlüğünde 7 alt yapı antrenörüyle yürütülen masa tenisi branşı, Türkiye’nin amiral gemisi olma yolunda hızla ilerliyor.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°