ÇİMENTO SEKTÖRÜ TÜFE +1 ZAM ORANINDA UZLAŞTI
Manşet Haber 31.01.2020 19:00:56 0

ÇİMENTO SEKTÖRÜ TÜFE +1 ZAM ORANINDA UZLAŞTI

ÇİMENTO SEKTÖRÜ TÜFE +1 ZAM ORANINDA UZLAŞTI




Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) ile muhatap işçi sendikası Türkiye Çimse-İş Sendikası arasında 2020 ve 2021 yıllarında geçerli olacak yeni dönem grup toplu iş sözleşmesi imzalandı. Sendikalar, Türkiye genelindeki 35 kuruluşa bağlı 64 tesiste çalışan yaklaşık 7 bin kişi adına, TÜFE +1 oranında zam için el sıkıştı.
Türk çimento sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin %95’inin üye olduğu Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) ile Türkiye Çimse-İş Sendikası arasında imzalanan yeni dönem grup toplu iş sözleşmesiyle, işçi ücretlerine yapılacak zam oranı belirlendi. Anlaşmaya göre, Türk Çimento sektörü çalışanlarına, ilk yıl TÜFE +1, ikinci yıl ise TÜFE oranında zam yapılacak. Sosyal yardımlar kapsamında ise ilk yıl %15 artışla aylık 460 TL, ikinci yıl %12 artışla aylık 515 TL sosyal yardım ödenmesinde uzlaşıldı.
Çimento sektöründe gelenek bozulmadı, karşılıklı diyalogla uzlaşma sağlandı
Türk çimento sektöründe uzun yıllardır devam eden karşılıklı sosyal diyalog ve uzlaşma temeliyle sağlanan çalışma barışının tüm sektörlere örnek olduğuna dikkat çeken ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Suat Çalbıyık, imzalanan grup toplu iş sözleşmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Sektörümüzde 2020 ve 2021 yıllarında geçerli olacak grup toplu iş sözleşmesi sürecini, karşılıklı anlaşmayla sonuçlandırdık. 18 Aralık 2019’da başlayan müzakerelerimiz, toplam 4 görüşmenin ardından, 31 Ocak 2020 tarihinde tamamlandı. Böylece, üye fabrikalarımızı kapsayan yeni dönem grup toplu iş sözleşmesini, yasal süre içinde anlaşma sağlayarak imzalamış olduk. Görüşmeler boyunca kurulan sosyal diyalog ve karşılıklı özveri sayesinde, 2 yıl devam edecek başarılı bir uzlaşmaya daha imza attık. Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olan çimento sektöründe, uzun yıllardır adeta bir gelenek haline gelen çalışma barışını sürdürmeye devam edeceğiz. 2020 ve 2021 yılı grup toplu iş sözleşmesi tüm sektörümüze hayırlı olsun.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°