CİNAYETLER AYDINLATILIYOR
GÜNCEL 18.04.2017 12:52:33 0

CİNAYETLER AYDINLATILIYOR

CİNAYETLER AYDINLATILIYOR

Adana’da 2 ayrı olayda, 2 kişi silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirirken 2 kişide ağır yaralandı.
Yüreğir İlçesi Doğankent Mahallesi'nde oturan Müslüm Üzer, oğlu Orhan ve torunu Hüseyin Üzer ile birlikte 01 DHR 78 plakalı otomobiline binerek Karataş Yolu üzerinden Adana'ya hareket etti. Karataş Yolu Taşçı Köyü Kavşağı'na geldiği sırada dönüş için yavaşlayan otomobile, kalaşnikof ve tabancalarla saldırı düzenlendi, saldırıda otomobile değişik yönlerden çok sayıda kurşun isabet etti. Saldırganlar otomobillerle olay yerinden kaçmayı başardı. Saldırıda 56 yaşındaki Müslüm Üzer öldü, oğlu 32 yaşındaki Orhan ve torunu 9 yaşındaki Hüseyin Üzer ağır yaralandı. Yaralılar Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Balcalı Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Güvenlik güçleri olayla ilgili 3 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Silahlı saldırının, 10 ay önce Üzer ile Altınyüzük aileleri arasında çıkan silahlı kavgada 33 yaşındaki Ali Altınyüzük'ün öldürülmesiyle ilgili olabileceği ifade ediliyor.
YOL ORTASINDA ÖLDÜRÜLDÜ
Seyhan İlçesi Dağlıoğlu Mahallesi 14023 Sokak'ta simit fırınında çalışan Vedat Aydemir, akşam işten çıkıp evine gittiği sırada yolda karşılaştığı kimliği belirsiz kişiyle tartışmaya başladı. Tabancayla açılan ateş sonucu ağır yaralanan Vedat Aydemir, kaldırıldığı Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Polis, olayla ilgili bir kişiyi gözaltına alarak soruşturma başlattı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°