Adana(Ulus)--
Acıbadem Adana Hastanesi Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, Adanalı eczacılara “Cinsel İşlev Bozuklukları”nı anlattı.cinsel işlev bozukluklarının temelinde çoğunlukla psikolojik faktörlerin rol aldığını ifade eden Dr.Ejder, “Çocuğun kişilik ve cinsel kimlik gelişiminde 5 temel faktör var.” dedi
Eczacılar Odası Toplantı Salonu’nda “ Cinsel İşlev Bozukluklarına Farklı Bir Bakış Açısı “ konusunu anlatan Acıbadem Hastanesi Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, ülkemizde, yapılan araştırmalarda erkeklerin yüzde 70, kadınların ise yüzde 80’inin cinsel işlev bozukluğu yaşadığının ortaya çıktığını söyledi. Ejder, “İlişkiler ve Cinsellik, insana sevilmeye değer olduğu duygusunu yaşatır, bu açıdan cinsellik kadınlığın ve erkekliğin onaylanmasıdır. Tamamıyla haz alıp, haz verme üzerine odaklanılmalıdır.” dedi.
TEMELİNDE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER VAR
Cinsel İşlev Bozukluklarının, “Parafililer”, “Cinsel Kimlik Bozuklukları” ve “Cinsel İşlev Bozuklukları” olmak üzere 3 ana gruptan oluştuğunu ifade eden Dr. Obengül Ejder, şunları söyledi.
Türkiye’de CİSED’in yaptığı araştırmaya göre, erkeklerin yüzde 70’i, kadınların yüzde 80’i cinsel işlev bozukluğu yaşamaktadır.Cinsel işlev bozukluklarının temelinde çoğunlukla psikolojik faktörler rol almaktadır. Bir çocuğun kişilik ve cinsel kimlik gelişiminde 0-7 yaş arası büyük önem arz ediyor. Bu dönemde 5 temel faktör var. Anne çocuğunu sevecek, bunu ona hissettirecek, Baba çocuğunu sevecek bunu ona hissettirecek, Anne-baba birbirini sevecek, çocukların önünde birbirlerine saygı ve sevgi gösterdiklerini hissettirecek, Evde kadın- erkek kimliği veya anne- baba kimliği veya karı-koca kimliği aşağılanmayacak, Çocuğun yaş dönemine uygun olarak kız ise erkek çocuklarla, erkek ise kız çocuklarla oynamasına, arkadaşlık etmesine müsaade edilecek. Eğer bir evlilikte bu 5 madde tam ise, çocuğun kişilik, cinsel kimlik ve ileride evlilik yaşamı sağlıklı gelişir. Elbette hayatın ne gibi sorunlar getireceğini kimse bilemez. Ancak, sağlam kişilik ve kimlik yapısı olan kişiler yaşadıkları problemlerin üstesinden daha rahat gelirler.
