Çocuk evliliğinin önünü açan rapor
Manşet Haber 25.05.2016 17:03:22 0

Çocuk evliliğinin önünü açan rapor

Çocuk evliliğinin önünü açan rapor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Kadın Kolları, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi” ile ilgili kurulan ve kamuoyunda “Boşanma Komisyonu” olarak bilinen komisyonun 6 Mayıs 1016 tarihli araştırma raporuna sert tepki gösterdi. Çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla evlendirilmesini öneren komisyona, “Ey komisyon, kendine gel” diyerek seslenen CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, “Çocuk istismarcılarını ödüllendiremezsiniz, affedemezsiniz. Kız çocuklarımızı istismarcısı ile evlendiremezsiniz” dedi.  Raporda yer alan şiddet gören kadınlarla ilgili önerilerin de asla kabul edilemeyeceğini dile getiren Yılmaz, “Kadınlar yıllardır verdikleri mücadele sonucu, elde ettikleri haklarından asla taviz vermeyecek, asla geri adım atmayacaklardır” diyerek raporun geri çekilmesini istedi.

CHP’Lİ KADINLARDAN SERT TEPKİchp_adana_il_kadin

CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, yaptığı basın açıklamasıyla kamuoyunda “Boşanma Komisyonu” olarak bilinen komisyonun, çocuk istismarcıları ve kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili öneriler içeren raporuna sert tepki gösterdi.

İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, komisyon raporunun hem çocuklar hem de kadınlar için kabul edilemez hükümler içerdiğine dikkati çekti. Raporun çocuk istismarcısının tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca sorunsuz ve başarılı bir evlilik sürdürmesi halinde, denetimli serbestlikten yararlanmasını önerdiğini aktaran Yılmaz, çocuğun istismarcısıyla evlenmesinin yolunu açmanın hukukla, adaletle, ahlakla ve vicdanla açıklanamayacağını söyledi.

ÇOCUK EVLİLİĞİNİN ÖNÜNÜ AÇIYOR

Çocuğun 5 yıl boyunca istismarcısının istismarının devam etmesinin, çocuk evliliğinin önünü, istismarcıya da denetimli serbestlikten yararlanma yolunu açıp istismarcıyı korumaya aldığını vurgulayan Yasemin Yılmaz, “Ey komisyon, kendine gel! Çocuklarımıza tacizi, bu kadar hafife alamazsınız. Çocuk istismarcılarını ödüllendiremezsiniz, affedemezsiniz. Kız çocuklarımızı istismarcısı ile evlendiremezsiniz. ‘Bu raporu Meclis çatısı altında nasıl olsa çoğunluktayım, meclisten geçiririm’ diye düşünülüyor ise bir an önce bu düşüncenizden vazgeçin. Bizim sizin yasalarınıza kurban edeceğimiz çocuğumuz yok. Günlerdir bu konuda atılan çığlıkları duymanızı, derhal raporunuzu geri çekmenizi  bekliyoruz. Aksi taktirde, buna asla müsaade etmeyeceğimizi bilin istiyoruz” diye konuştu.

“ŞİDDET GÖREN KADIN SADECE MESAİ SAATLERİNDE KORUNACAK”

Şiddet gören kadınlarla ilgili önerilerin de asla kabul edilemez olduğunu kaydeden CHP Adana İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, raporda şiddet gören kadınlar için, son derece hayati olan koruma tedbirlerini mesai saatleri ile sınırlandırılmasının öngörüldüğünü, koruma tedbiri almak için delil şartı getirildiğini, erkek mağdur olmasın diye kadına verilecek nafakanın evliliğin devam süresine bağlandığını ve kadının şiddet görüp mağdur olduğu evliliğe mahkum edildiğini ifade etti.

“EVLİLİĞİ DEĞİL, ŞİDDET UYGULAYANI KORUYOR”

Yılmaz, “Bunun adına evliliği korumak diyemezsiniz! Bu evliliği korumak değil, şiddete başvuranı korumaktır, şiddeti meşrulaştıramazsınız! Aile içi şiddeti uzlaşma ve arabuluculuk yöntemi ile çözemezsiniz! Erkek şiddetine karşı yasal mekanizmaları bu şekilde zayıflatamazsınız! Ailenin korunması için kurulan komisyondan, toplum olarak beklentimiz, çocuğa ve kadına istismarı, şiddeti önlemek konusunda daha ileri, daha önleyici daha koruyucu politikalardır” şeklinde konuştu.

“RAPORU ACİLEN VE DERHAL GERİ ÇEKİN!”

Komisyonun kuruluş amacının tam tersine sonuçlar yaratacak bir anlayış içerisinde olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Örgütü olarak bu anlayışınızın karşısında olduğumuzu, sonuna kadar kadın ve çocuk haklarının koruyucusu olacağımızı, kazanılmış haklarımızdan asla ödün vermeyeceğimizi, çocuğa ve kadına karşı şiddetle, kararlılıkla ve inançla mücadele edeceğimizi duyuruyoruz. Aile komisyonuna da buradan ‘Raporunu acilen ve derhal geri çek’ diyoruz”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°