Çocuklar Güneş Gözlüğü Takmalı mı?
Manşet Haber 7.05.2016 21:39:56 0

Çocuklar Güneş Gözlüğü Takmalı mı?

Çocuklar Güneş Gözlüğü Takmalı mı?

Sağlıklı bir yaşam için gerekli olan güneş ışığına aşırı miktarda ve uygun olmayan koşullarda maruz kalındığında sağlığı ve hatta yaşamı tehdit eden sorunlar ortaya çıkabilir. İleriki yaşlardaki cilt ve göz sorunlarının ortaya çıkmasında çocukluk ve gençlik döneminde maruz kalınan ultraviyole ışınların rol oynadığını söyleyen Liv Hospital Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuğrul Altan özellikle çocuklarda güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.gozluk_85_yillik_aksesuar (2)

Deniz kenarında pür dikkat!

Atmosfer kirliliği nedeniyle ozon tabakasında oluşan hasarlar günümüzde daha fazla zararlı güneş ışığının bize ulaşmasına neden olur. Bu zararlı ışınların başında kısa dalga boylu ultraviyole (mor ötesi) gelir. Bu ışınların yüzde 95’i daha düşük enerjili olan UVA, kalan kısmı da daha yüksek enerjili UVB’dir. UVA daha derine ulaşırken UVB daha yüzeysel etkilidir. Bu ışınlar etkiledikleri vücut bölgesinde proteinler ve DNA üzerinde olumsuz etki yapar. Bu etki temas süresiyle artar ve zamanla birikir. Ultraviyole ışınlarının en güçlü olduğu durumlar yeryüzüne dik olarak ulaştığı yaz mevsimi, yansıyan ışığın fazla olduğu deniz kenarı, karla kaplı bölgeler veya yüksek rakımlı yerlerdir.

Siperli şapka da önemli

Yapılan çalışmalarda ileriki yaşlardaki cilt ve göz sorunlarının ortaya çıkmasında çocukluk ve gençlik döneminde maruz kalınan ultraviyole ışınlarının önemli olduğunu göstermiştir. Gözle ilgili en önemli iki hastalık grubu katarakt ve yaşa bağlı maküla dejeneresansıdır. Çocuklar ve gençler erişkinlere göre zamanlarının daha büyük kısmını açık havada geçirir. Yaşamı boyunca maruz kalınan ultraviyole ışınlarının yüzde 50’ye yakın kısmının ilk 18 yaşta olduğu ifade edilir. Bu nedenle çocuklarda cildin olduğu kadar gözlerin de güneş ışınlarından korunması önemlidir. Direkt güneş ışınlarından korunmanın en iyi yolu siperli şapka kullanmaktır. Geniş siperli şapka göze ulaşan ışınların yarısını engeller. Fakat ışınların yoğun olduğu, yansıyan ışın miktarının fazla olduğu sahillerde ve karlı ortamlarda mutlaka güneş gözlükleri kullanılmalıdır. Ayrıca güneş ışınlarının dik olarak geldiği 10 ve 16 saatleri arasında güneşe maruz kalmamak istenmeyen etkileri en aza indirecektir.

Kızarıklık ve yanma yapabilir

Güneşin göz üzerindeki etkilerini gözkapağı cildi ile inceleyerek başlayabiliriz. UVB gözkapaklarında kızarıklık ve yanmaya neden olabilir. İleri yaşlarda güneş lekeleri, cilt kırışıklıkları gibi iyi huylu değişiklikler veya kanseröz yapılar da görülebilir. UVB gözün en dış saydam tabakası olan kornea tarafından tamamıyla bloke edilir. Korneayı geçen, lens ve retina üzerine etki eden UVA’dır. UVB’ye uzun süre maruz kalmak kornea yüzeyinde hasara ve geçici de olsa ağrılı görme kaybına neden olur. Bu durum korumasız kayak yapan kişilerde ve kaynakçılarda sık görülür. UVA ise korneadan geçerek göz merceği (lens) ve gözün sinir tabakası (retina) üzerine etki gösterir.

Güneş Gözlüğü Alırken Bunlara Dikkat Edin

Camı kırılmaya dirençli olmalıdır. Polikarbonattan yapılmış camlar diğer organik reçinelerden kırılmaya 10 kat daha dayanıklıdır.

Yüzde 100’e yakın UVA filtreli olmalıdır. Polikarbonat yapısı gereği UVA’yı yüzde 100’e yakın bloke ederken diğer organik camlarda kaplama gereklidir.

Çerçeve de kırılmayan metaryelden üretilmiş olmalıdır.

Çerçeve yüzü tamamen saran tipte olmalıdır.

Gözlüğün düşmesini engellemek için meteşesi yaylı olmalı veya arkadan elastik bir bantla tutturulmalıdır.

‘Ucuz’ gözlüklerden kaçınılmalıdır. ABD’de camı yüzde 100 UV filtreli olmasına rağmen çerçeve boyasında yüksek oranda kurşun içerdiği saptanan market gözlükleri piyasadan toplatılmıştır. Çocuk ciltlerinin ince olduğu ve toksik maddeleri çok daha kolay emebileceği unutulmamalıdır

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°