Çukurova’da ADD Temsilciliği
Manşet Haber 5.10.2015 09:04:11 0

Çukurova’da ADD Temsilciliği

Çukurova’da ADD Temsilciliği

add cukurovaAtatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) Çukurova İlçe Temsilciliği Oluşturuldu.

Atatürkçü düşünceye gönül vermiş, cumhuriyet felsefesini benimsemiş, ülkenin dününü değerlendiren, bugününü geliştiren, geleceğine sahip çıkan yurttaşların bir araya gelmesiyle oluşan Atatürkçü Düşünce Derneği Çukurova temsilciliği ilk toplantısını gerçekleştirdi.

Yoğun katlımın olduğu toplantıya,  şehitler adına saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlandı. Atatürkçü Düşünce Derneği Çukurova Temsilciliği Temsilcisi Taylan Sökmen, konuşmasına, ‘’ Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının yanı sıra tüm şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum ve onların emanetini koruyacağız diyorum’’  diyerek söze başladı.  Sökmen, ‘’Adana büyük bir kent, Çukurova büyük bir İlçe. İlçemizin genç nüfusu yaygın; onlara ulaşmak, onların bir parçası olabilmek için İlçemizde temsilciliğimizin açılması kaçınılmaz bir ihtiyaç olmuştu. Genel merkezimize bildirdiğimiz talebimizin olumlu karşılanması üzerine Çukurova İlçemizde faaliyetlerimize başladık’’ dedi.

‘’SALON DERNEĞİ OLMAYACAĞIZ’’

add cukurova11‘’ADD Çukurova Temsilciliği olarak salon derneği, salon temsilciliği olmayacağımızı belirtmek istiyorum’’ diyen Sökmen, şöyle konuştu:

‘’Yaşadığımız ilçenin, ilin, ülkenin hatta dünyanın sorunlarına karşı duyarlı, çözümler konusunda tavır ve eylemler geliştiren bir yapıda olacağız. Sadece şikâyet etmeyecek, aynı zamanda yol da göstereceğiz.

İşçi ile esnaf ile tüccar ile emekli ile gençler ile kadınlar ile kısaca toplum ile iç içe olacağız. Sorunlara birlikte sahip çıkacak, birlikte çözüm önerileri geliştireceğiz.

Çok kısa süre önce, kısıtlı imkânlarla faaliyetlerimize başlamamıza rağmen, Çukurova insanın sahip çıkması ile önemli bir üye sayısına ulaştık. Mücadelemize daha güçlü, daha etkin, daha kararlı devam edebilmek için siz değerli yurtseverlerin desteğini bekliyoruz. Derneğimize üye olmanız, üye olunması konusunda çağrıda bulunmanız dileğiyle; Atatürkçü gençleri, kadınları, işçiyi, esnafı, tüccarı kısaca sizleri aramıza bekliyoruz.’’

Atatürkçü Düşünce Derneği’nde daha önce görev alan başkanlar Ahmet Duman ile Süleyman Özkan’ın da katıldığı toplantıya olan yoğun ilgi, temsilciliğe gönül verenleri mutlu etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°