Çukurova’da oy patlaması yaparız
Manşet Haber 10.09.2013 17:59:06 0

Çukurova’da oy patlaması yaparız

Çukurova’da oy patlaması yaparız

barut_chpadayi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova Belediye Başkan Aday Adayı Ziraat Mühendisi Ayhan Barut, halkla beraber, Çukurovalı ile iç içe bir yönetim anlayışı sergileyeceklerini bildirdi. Çukurova’yı hemşehrileriyle birlikte yönetmeye talip olduğunu kaydeden ve ilçeyi iyi tanıyan Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi ve CHP Çukurova İlçe Eski Başkanı, 2007 Milletvekili Adayı Ayhan Barut, ilçede sosyal belediyecilik anlayışından taviz vermeyeceklerini kaydetti.

CHP’nin önemli bir kalesi konumundaki Çukurova’da mevcut oy potansiyelini artırmaya kararlı olduğunu ifade eden Barut, “Özellikle Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ve diğer tüm ilçelerin CHP’li kadrolarla yönetilmesi için Çukurova’da adeta oy patlaması yapacağımıza inanıyorum. Toplumsal ve katılımcı belediyecilik anlayışıyla Çukurova’da yakacağımız CHP meşalesi önce Büyükşehir’i sonra da tüm Türkiye’yi altı okla aydınlatacak” dedi.

CHP’nin ülke genelindeki iktidarının yerel seçimlerden geçeceğini ifade eden Ayhan Barut, “Çukurova ilçesindeki oy potansiyelimizin tam anlamıyla ortaya çıkması için bilgi ve birikimimizle, ekip çalışmasıyla etkin bir rol üstleneceğiz. CHP’ye Çukurova’da yüksek oranda oy kazandıracağımıza inanıyorum” diye konuştu.

Çukurova’nın gelişime açık bir bölge olduğuna işaret eden Barut, hemşehrilerine kaliteli hizmet sunmak için yola çıktıklarını, ilçenin modern görünümlü ve çağdaş bir çizgide yol alması için hiçbir zorluktan kaçınmayacaklarını ifade etti.

Çukurova’da önce insana yatırımı esas alacaklarını, çevre, doğa ve verimli tarım arazilerini gelecek nesillere sağlam temellerde emanet edeceklerini vurgulayan Ayhan Barut, “Çukurovalı hemşehrilerim ve Atatürk’ün Türk ulusuna emanet ettiği en büyük eserlerinden biri olan CHP’nin değerli üyeleri ile birlikte katılımcılık esasıyla yapacağımız çalışmaların örnek gösterileceğine inanıyoruz. Halkımızın ve sivil toplum örgütlerimizin sesine kulak vereceğiz. Birlikte atacağımız kararlı ve kaliteli adımlar Çukurova’nın her alanda farklı olduğunu gözler önüne sürecektir” diye konuştu.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°