Darbe dönemine ışık tutan film vizyonda
Manşet Haber 6.05.2016 11:55:10 0

Darbe dönemine ışık tutan film vizyonda

Darbe dönemine ışık tutan film vizyonda

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yapım ortağı olduğu ve çekimlerinin büyük bölümü Adana’da gerçekleştirilen “Ankara Yazı-Veda Mektubu” filminin galasında konuşan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü,  12 Eylül 1980 askeri darbesinin hemen ardından idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatını yansıtan eserin geçmişte yaşanan kinden, nefretten ders alıp, gelecekteki birliği ve kardeşliği tesis etme adına çok önemli mesajlar verdiğini belirtti. film afisi

1978 Balgat Katliamı ve sonrasında meydana gelen olaylar ile Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu’nun suçsuz yere tutuklanıp, idamına giden sürecin anlatıldığı Ankara Yaz-Veda Mektubu’nun galası Adana Optimum AVM Avşar Sineması’nda yapıldı.
Kemal Uzun'un yönettiği ve başlıca rolleri İpek Tuzcuoğlu, Gürkan Uygun, Ümit Acar, Burçin Abdullah, Münir Can Cindoruk’un oynadığı filmin galasına Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ve eşi Zeynep Sözlü, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Ülkücü Şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun kardeşi Oktay Pehlivanoğlu, ilçe belediye başkanları ile çok sayıda davetli katıldı. ankara yazı filmi gala (4)
“DERS DOLU BİR FİLM
Türk Sinemasının 100. yılı etkinlikleri kapsamında desteklenen 33 yapımdan biri olan Ankara Yazı-Veda Mektubu’nun gösterimi öncesi söz alan Adana Büyükşehir Belediye Başkan Hüseyin Sözlü, Mustafa Pehlivanoğlu’nu rahmetle anıp, Milliyetçi, Ülkücü camia için önemli bir isim olduğunu belirtti. Başkan Sözlü, “Bizden parçalar taşıyan bir hikayenin arkasında olmak bizlere manevi haz veriyor. Bu esere katkı koymuş olmak bizlere sinemaya hizmet etmekten öte değer ifade ediyor” dedi.
Yönetmeninden set işçisine kadar filmde emeği geçen herkese teşekkür eden Başkan Sözlü,  “Geçmişimiz, toplumumuzda farklı düşüncelere sahip insanların acı hikayeleriyle dolu. Ama bu filmden çıkaracağımız sonuç, geçmişte yaşanan kin ve nefretten ders alıp, gelecekteki kardeşliğimizi, birliğimizi tesis etmektir. Bu filmin halkımız tarafından beğenileceğini ümit ediyorum. Sahip çıkılırsa böyle yapımların arkasının geleceğine inanıyorum” diye konuştu. ankara yazı filmi gala (1)
DUYGU DOLU ANLAR YAŞANDI
Mustafa Pehlivanoğlu’nun kardeşi Oktay Pehlivanoğlu da galada duygu yoğunluğu yaşayıp, göz yaşlarını tutamadı. Projeyi destekleyen Başkan Sözlü ile filmde emeği geçenlere teşekkür eden Pehlivanoğlu konuşurken oyuncu İpek Tuzcuoğlu yanına gelip, sarılarak elini öptü. Galaya katılan diğer oyuncular da Pehlivanoğlu’nun yanında yer alarak, seyircileri selamladı.

“PROJEYE İNANDIK, OYNAMADIK, O DÖNEMİ YAŞADIK”
Filmde Ülkücü Şehit Mustafa Pehlivanoğlu’nun annesini canlandıran İpek Tuzcuoğlu, Ankara Yazı-Veda Mektubu’nun gerçek bir hikayenin anlatıldığı duygusal bir film olduğunu, projeye inanarak, senaryodaki karakterleri ve o dönemi yaşayarak oynadıklarını vurguladı. Tuzcuoğlu, Başkan Sözlü ile birlikte filmin çekiminde hep yanlarında olan Adanalılara teşekkür etti. Filmin Yönetmeni Kemal Uzun ise TRT TV Filmleri Projesi kapsamında çektikleri filmin yapımcılarına, destek veren Adana Büyükşehir Belediyesi, Altın Koza, Kozan Belediyesi ve Kozan halkına şükranlarını sundu.
Konuşmaların ardından salonu dolduran davetliler, sıkıyönetim ve darbe döneminde yaşananların beyaz perdeye yansımasını ilgi ve dikkatle izledi. Filmin sonunda galaya katılan oyuncular, seyircilerle bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi. Ankara Yazı-Veda Mektubu, 200’ü aşkın sinemada vizyona girdi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°