CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, 28 Şubat sürecinde Yüksek Askeri Şura mağdurlarının yaralarını saran iktidarın 12 Mart ve 12 Eylül darbesi mağduru askerlerin de yaralarını sarmasını, gözyaşlarını dindirmesini istedi.
CHP Adana Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Ali Demirçalı, iktidarın sadece 28 Şubat 1997 sürecindeki irticai faaliyet ile suçlanıp Yüksek Askeri Şura kararıyla ilişiği kesilen askerlere özlük haklarının iade ettiğini, önceki darbelerin mağdurlarının umutlarının boşa çıkardığını söyledi.
Demirçalı, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 5. Maddesi üzerine CHP grubu adına TBMM’de yaptığı konuşmada, “Ülkemizde demokratik süreci kesintiye uğratan darbeler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de kan kaybettirmiştir.” görüşünü savunarak, şöyle konuştu:
“Darbe dönemlerinde yüzlerce binlerce asker “yasadışı görüş ve inanç edinmek” suçlamasıyla, mahkeme kararı olmadan ordudan atılmış, açlık ve sefalete mahkûm edilmiş, birçoğu fiziki olarak da işkenceden geçirilmiştir.
Haklarında hiçbir mahkûmiyet kararı olmadan “yasa dışı görüş ve inanç” edinmek suçlamasıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiği kesilenlerin mağduriyetini telafi etmek için 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile TSK Personel Kanunu’na Geçici Madde 32’nin eklenmesini kabul edilmiştir. Söz konusu yasa 22 Mart 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gerekse hükümet üyeleri sık sık, Yüksek Askeri Şura kararlarıyla ordudan atılan askerlerin gözyaşlarını dindirdiklerini, hayır dualarını aldıklarını söylemektedirler. Zulmü ve haksızlığı telafi etmek, darbelerle açılmış yaraları sarmak, mazlumların gözyaşlarını dindirmek hiç kuşkusuz onurdur.
Lakin uygulamada yasanın mağduriyetleri tümüyle gidermediği, darbecilerin açtığı yaralara Geçici Madde 32’nin açtığı yaraların eklendiği anlaşılmaktadır.
28 Şubat 1997 sürecinde irticai faaliyet ile suçlanıp Yüksek Askeri Şura kararıyla ilişiği kesilen askerlere özlük hakları iade edilirken önceki darbelerin mağdurlarının umutlarının boşa çıkartıldığı görülmektedir
Örneğin, yasanın hak başlangıcını 12 Mart 1971 olarak belirlemesine karşın, 12 Mart 1971 muhtırasından sonraki dönemde ilişiği kesilen askerlerin Geçici Madde 32’den yararlanma başvuruları reddedilmiştir. Ret gerekçesi olarak, 12 Mart döneminde mahkeme yolunun açık olduğu ileri sürülmektedir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı, etkin başvuru ve adil yargılanma haklarını düzenleyen uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır.
12 Mart darbesi mağduru askerler gibi, olağan dönemde kararnamelerle ilişiği kesilen askerler de haksızlığa karşı etkili başvuru ve adil yargılanma hakkını kullanamamışlardır. Yine, görüş ve inançları nedeniyle okullarıyla ilişiği kesilen askeri öğrenciler ağır derecede mağdur olmuşlardır. Rütbe takmasına bir gün kala, bir hafta kala disiplin notu birden bire düşürülerek Harbiye’den atılan öğrenci er olarak kışlaya gönderilmek suretiyle cezalandırılmış ve aileleri ağır tazminat yükü ile ezilmişlerdir. Keza olağanüstü dönemlerin yargı bağımsızlığından ve yargıç güvencesinden yoksun sözde mahkemeleri eliyle hüküm giyen personel de yasadan yararlandırılmamıştır. Kısacası, 2011 yılında yürürlüğe giren Geçici Madde 32, Yüksek Askeri Şura kararlarıyla açılan yarayı sarmıştır; ama önceki darbeler dönemlerinde açılan yaraları daha da kanatmıştır.
Aradan aylar yıllar geçmiş; ama hükümet, Geçici Madde 32’den yararlanamayan mağdurlar için hiçbir adım atmamıştır. Bu çalışmanın sürüncemeye bırakılması, Geçici Madde 32 mağdurlarının yaralarını kanattıkça kanatmaktadır.”
Demirçalı, Yüksek Askeri Şura mağdurlarının yaralarını saran, gözyaşlarını dindiren hükümetin 12 Mart ve 12 Eylül darbesi mağduru askerlerin de yaralarını sarması, gözyaşlarını dindirmesi, hayır dualarını almasının vicdan borcu olduğuna dikkat çekerek, Milli Savunma Bakanına çağrıda bulunarak, “Çok açık ve net bir açıklama yapmalısınız. Bu mağdurlar için bir düzenleme yapacak mısınız? Yoksa “Bizden bu kadar!” deyip kaderleriyle baş başa mı bırakacaksınız? “ şeklinde konuştu.
