Demirçalı
Manşet Haber 18.09.2012 18:40:01 0

Demirçalı'dan Bakan Akdağ'a 8 soru

Demirçalı'dan Bakan Akdağ'a 8 soru

CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Aile Hekimliği uygulamasını TBMM gündemine taşıdı.Demirçalı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın yanıtlaması istemiyle 8 soru yöneltti.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından yazılı yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Türkiye’de birinci basamak sağlık hizmetlerinin daha kaliteli ve düzenli olması, Avrupa standartlarına uygun hale gelmesi amacıyla büyük bir hevesle ve çabalarla başlatılan Aile Hekimliği uygulamasının çalışanları açısından büyük sorunlar oluşturduğunu savunarak, uıygulamanın 7. senesini doldurduğu günümüzde, halkımızın hala Aile Sağlığı Merkezlerini sağlık ocağı bilerek ve kabul ederek verilen hizmetinin farkını anlayamadığını öne sürdü. Demirçalı şöyle konuştu:

ANGARYA GÖREVLER VERİLİYOR

“Aile Hekimlerinin,aldıkları eğitimlerin ışığında büyük özverilerle kendilerine verilen nüfusu tedavi etmek ve koruyucu sağlık hizmetleri vermek istemektedir. Aile Hekimliği uygulamasını kavrayamamaları nedeniyle gerek uygulamanın giderek hasta memnuniyetine dayalı hale getirilmesiyle ve gerek yerel idarelerin görevleri dışında kendilerine angarya görevler vermesiyle bu isteklerini gerçekleştirememektedir.

Birçok Aile Sağlığı Merkezinde Aile Hekimleri tek olarak çalışmaktadır. Tek çalışan bir Aile Hekimi çoğu zaman yerine bakacak başka Aile Hekimi bulamadığından senelik izin kullanamamaktadır. Hastalandığında rapor alamadığından mağdur olmaktadır. Önemli ve acil bir işi olsa bile mesai saatlerinde yerinden kıpırdayamamaktadır. Ayrıca tek çalışan Aile Hekimleri her gün giderek artan Aile Sağlığı Merkezinin masrafları altında ezilmektedir. Bu masrafları paylaşacak başka Aile Hekimleri yoktur ve çalıştığı ASM sınıflandırmaya girememektedir. Doktorluk görevinin yanında her gün giderek artan yazışma işleri, veri gönderme ve evrak düzenleme işleri v.s nedeniyle geç saatlere kadar çalışarak mesai saatlerinin dışına çıkmaktadır, hatta eve iş götürmektedir. Özetle maddi ve manevi yönden yıpranmakta ve her geçen gün Aile Hekimliği uygulamasından soğumaktadır

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE STANDART YOK

Aile Hekimliği uygulamasında kullanılan Aile Sağlığı Merkezleri şimdiye kadar maalesef bir standarda sahip olmamış, olamamıştır. Binaların bazıları devlet malı, bazıları vakıflara ve belediyelere aittir, bazıları da şahıs malıdır. Bu nedenle kiraları farklıdır, kullanım kuralları farklıdır. Devlet malı olan binaların kiraları bile her nedense farklı illerde farklıdır. Çoğu Aile Sağlığı Merkezi yer ve konum bakımından sağlık hizmeti verilmeye müsait değildir ve buralarda görev yapan Aile Hekimleri ASM’ leri sağlık hizmeti verilir hale getirmek zorunda kalarak maddi külfetin altına girmiştir, devlet kendilerine yardım etmemiştir.

Bazı Aile Hekimleri de yerel idarelerin baskılarıyla çalıştıkları ASM’lerden zorla çıkarılmış ve kendi paralarıyla sıfırdan ASM binaları inşa ettirilerek oralarda çalışmak zorunda bırakılmışlardır. Madem Aile Hekimliği uygulaması yeni ve farklı bir uygulama olacaktı o zaman devletimizin uygulama başlamadan önce her ilde kendi belirleyeceği standartlara uygun ASM binaları inşa ettirmesi ya da mevcut sağlık ocağı binalarını bu standartlara uygun hale getirmesi gerekiyordu ama ülkemizdeki çoğu pilot uygulamada olduğu gibi bu uygulamaya da apar topar geçildi maalesef. Aile Hekimliği uygulaması günümüzde standartsız standartlarla devam etmektedir.

MOBBİNG UYGULANIYOR

Bir Aile Sağlığı Merkezinde çalışan Aile Hekimleri senelik izine çıkacakları zaman, hizmet içi eğitimlere katılacakları zaman, kongrelere katılacakları zaman, hastalanıp rapor aldıklarında ve hatta yarım günlük bir işleri çıktığında yerlerine bakmaları için Aile Sağlığı Merkezindeki diğer Aile Hekimi arkadaşlarıyla anlaşmak zorundadır. Bu her zaman mümkün olmamaktadır. Anlaşamazlarsa yerlerine yerel sağlık idaresi geçici bir Aile Hekimi görevlendirmektedir ve Aile hekiminin maaşından kesmektedir ki çoğu zaman yerel idare personel azlığı nedeniyle görevlendirme yapamamaktadır. Bu konuda birçok ilde legal olmayan ve Aile Hekimlerinin aleyhine uygulamalar mevcuttur ve idare mahkemelerinde bu özlük hakkının ihlaliyle ilgili birçok dava açılmıştır. Çoğu ilde Aile Hekimleri yerel idareler tarafından mobbing uygulanarak bu özlük haklarını kullanamaz hale getirilmiştir.”

CHP Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından yazılı olarak yanıt vermesini istediği 8 soru şöyle:

AKDAĞ’A 8 SORU

Mevcut aile hekimliği uygulamaları ve sağlık politikalar dâhilinde Hasta memnuniyetini ölçen araştırmalar, çalışan memnuniyeti konusunda da yapılmakta mıdır?

Tek aile hekiminin çalıştığı aile sağlığı merkezlerinde asgari şartlar gereği yapılacak harcama ile birden fazla aile hekiminin çalıştığı merkezlerdeki harcamaların aynı olması Bakanlığınız açısından sorun teşkil etmiyor mu?

Hak edişten 15-20 gün sonra maaşlarını alan tek çalışma grubunun aile hekimleri olduğu doğrumudur?

Sağlık personeline yönelik şiddet olaylarına sık rastlanıldığı görülmekte, bu konuda ne tür önlemler almayı düşünüyorsunuz?

8.yılında olan pilot uygulama ne zaman son bulacak?

Hali hazırda, ASM’ ye yaptığı giderler için kredi çekmiş ve ödemeleri devam eden hekimlerin istifa etmeleri durumunda, o güne kadarki yapmış oldukları harcamalardan dolayı yaşadıkları mağduriyeti nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz?

Yerel idareler tarafından tahsis edilmiş, ASM ‘erde kira bedelleri nedeniyle kira stopajı ödenmezken, kendi imkânlarıyla yer kiralayan Hekimlerden kira stopaj bedeli alınması sizce adil midir?

Aile Hekiminin, zorunlu izin kullanımından dolayı, sağlık İl Müdürlükleri tarafından yerlerine geçici Hekim gönderildiğinde maaş kesinti yapıldığı doğrumudur?”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°