Demirdöküm kurumsallaşıyor
Manşet Haber 19.09.2013 13:38:42 0

Demirdöküm kurumsallaşıyor

Demirdöküm kurumsallaşıyor

Türkiye’nin ısıtma soğutma sektöründeki lider markası DemirDöküm, Türkiye genelindeki yetkili satıcılarını ve yetkili servislerini kurumsal bir çatı altında toplamaya devam ediyor.

Kurumsal kimlik çalışmaları kapsamında, DemirDöküm’ün Adana yetkili satıcısı Enertek Isıtma’nın, 18 EylülÇarşamba günü yapılan açılış törenine Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü,DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ertuna ile DemirDöküm yöneticileri ve bölge halkı katıldı.

Törende bir konuşma yapan Erdem Ertuna da; kaliteli ürünleri kaliteli hizmet anlayışıyla birleştirdiklerini ifade ederek, DemirDöküm’de önemli ve büyük değişimler yaşandığını, kurumsal kimlik çalışmalarınınsa bu değişimin görünen yüzü olduğunu belirtti.

demirdokum_adanaDemirDöküm’ün 59 yıldır gerek yurtiçinde gerekse yurt dışında gösterdiği performansla büyük başarılara imza attığını belirten Ertuna, “son yıllarda ürünlerimizdeki kalite standardını yükseltmenin yanı sıra yetkili satıcı ve servis yapılanmamızda da büyük değişimlere gidiyoruz. Değişen logomuz ve baştan aşağı yenilenen yetkili satıcılarımız, DemirDöküm’ün değişimi kucaklayan ve dinamik yüzünü sizlere yansıtacaktır.” dedi.

Ertuna sözlerine şöyle devam etti: “DemirDöküm markası çatısı altında, siz tüketicilerimize hizmet veren yetkili satıcılarımızın çalışma standartlarını sistematik hale getirdiğimiz yeni iş modellerimizle, bu ülkeye hizmet etmek bizlere ayrıca gurur veriyor. Yenilenen showroom’larımıza tüm vatandaşlarımızı bekliyoruz”.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°