Demirsporlulara Dev Ekran
Manşet Haber 17.05.2016 13:16:54 0

Demirsporlulara Dev Ekran

Demirsporlulara Dev Ekran

zeydan_karalar_mAdana(Ulus)--Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adanaspor’un Süper Lig’e yükselmesinin ardından Adana Demirspor’un da Süper Lig’e yükseleceğine inançlarının tam olduğunu söyledi. Karalar, 19 Mayıs Perşembe günü Saat 21.30’da oynanacak müsabaka için Elazığ’a gidemeyeceklere Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi önünde dev ekran kuracaklarını belirtti.seyhan_dev_ekran_demirspor

Karalar, taraflı tarafsız tüm Adanalıları Mavi Lacivertli takıma destek vermeye davet etti. Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, “Şehrimizin iki önemli takımından Adanaspor göğsümüzü kabartarak adını Süper Lig’e yazdırmayı başarmıştır. Biz diyoruz ki; Süper Lig’de 1 değil 2 Adanalı gerek. İşte bu nedenle hem 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu yaşamaya hem de taraflı tarafsız herkesi şehrimiz güzide kulübü Adana Demirspor’u desteklemek için Yaşar Kemal Kültür Merkezi önüne davet ediyorum. İnşallah Demirspor yarı final ilk maçında istediği skoru alarak şehrimize dönecek. Bizlerde bu coşkuyu dev ekranda hep birlikte yaşayacağız” şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°