Deney Hayvanlarını Kullanım Kursu
Manşet Haber 9.04.2013 09:56:28 0

Deney Hayvanlarını Kullanım Kursu

Deney Hayvanlarını Kullanım Kursu

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Deneysel Tıp Araştırma Ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Deney Hayvanları kullanım kursu başladı.

cukobay_egitimÇevre ve Orman Bakanlığı'nın 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvan Deneyleri Etik Kurulu Sertifika Programı çerçevesinde düzenlenen kursa ilgi hayli yoğun oldu. Kursun açılış törenine Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Özcengiz, Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova ile kursiyerler katıldı.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi  Deneysel Tıp Araştırma Ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Y. Kenan Dağlıoğlu kursu düzenlemekteki amaçlarının öncelikle yasal mevzuatla birlikte hayvanlar üzerinde yapılacak olan deneysel çalışmalar hakkında kursiyerlere eğitim vermek olduğunu dile getirdi. Dağlıoğlu Diş Hekimlerinden Veterinerlere, Biyologlardan Su ürünlerine kadar kurs verilecek kişilerin son derece geniş bir yelpazede olacağını ifade etti

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Özcengiz ise, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve Hayvan Deneyleri Etik Kurulu Sertifika Programı çerçevesinde, ÇÜ Tıp Fakültesi Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu'nca kurs düzenlenmesi kararı alındığını ifade etti. Özcengiz bu kursun katılımcılara son derece faydalı olacağını belirterek, deney hayvanları üzerinde meydana gelebilecek yanlış uygulamalara da son verileceğini söyledi

Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar da konuşmasında kursun faydalı geçmesi dileğinde bulundu. Kibar, kurs sonunda bundan sonra deney hayvanları üzerindeki uygulamaların daha bilinçli gerçekleştirileceğini dile getirdi ve kursiyerlere başarılar diledi

Kursa il dışından katılım gösteren Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Labaratuvar Hayvanları Bilim Derneği Başkanı  Doç. Dr. Siyami Karahan,deney hayvanları biliminin sorumluluk gerektirdiğini söyledi.

Karahan, bu nedenle deney havyaları kullanan araştırmacılarının eğitimden geçerek sertifika sahibi olmaları gerektiğini belirtti.

 

Açılış konuşmalarının ardından ilk kurs zili çaldı. ÇÜ Tıp Fakültesi Deneysel Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÇÜTF-DETAUM) ile ÇÜ Tıp Fakültesi interaktif eğitim dersliklerinde gerçekleştirilecek kurs 16 Nisan Salı sona erecek

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°