DİŞ HEKİMLERİ: AŞINIZI OLUN KENDİNİZİ DE BİZİ DE KORUYUN
Manşet Haber 18.06.2021 00:17:38 0

DİŞ HEKİMLERİ: AŞINIZI OLUN KENDİNİZİ DE BİZİ DE KORUYUN

DİŞ HEKİMLERİ: AŞINIZI OLUN KENDİNİZİ DE BİZİ DE KORUYUN


Adana Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, küresel anlamda ciddi bir salgınla karşı karşıya kalındığını, korunmada en etkili yol olan aşılanmada sırası gelenin aşı olmaktan imtina etmemesi gerektiğini söyleyerek “Biz aşımızı olduk. Sizler de aşınızı mutlaka olun hem kendinizi hem de bizi koruyun” çağrısında bulundu
Halkın aşılanıp dişhekimine gitmesinin kendileri için de koruyucu bir önlem olduğunu belirten Diş Hekimleri Odası Başkanı Dt. Fatih Güler, yazılı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Aşı halkı koruyacağı gibi bizleri de koruyacaktır. Bu anlamda halkımıza çağrıda bulunuyoruz; lütfen aşı sıranızı atlamayın, sıranıza gerekli zamanda doğru zamanda gidin ve aşı olmaktan imtina etmeyin. Biz diş hekimleri çalışanlarımızla birlikte aşılarımızı olduk. Bildiğiniz gibi gezegenimiz küresel anlamda ciddi bir salgınla karşı karşıyadır. Bu, insanlık tarihinde ilk kez olan bir şey değildir. Yüzyıllar boyunca defalarca olmuş bir salgınla karşı karşıyayız. İnsanlık tıbbın ilerlediği çağlardan bu yana her defasında hastalıklara karşı çözüm yollarını bulmuş ve üretmiştir. Aşı da insanlığın bugüne kadar hastalıklar içinde bulduğu en önemli mücadele aracıdır.
Çocuklarımıza bakanlığımızın, aile hekimlerinin yeni doğduğu andan itibaren yaptığı tüm aşılar daha sağlıklı daha koruyucu gençliğin, nesillerin yetişmesini sağlamıştır. Bunları hepimiz kendi hayatımızda defalarca aşının faydalarını görerek yaşamışızdır. Çocuk felci hastalığı Türkiye’de son bulmuştur, kızamık hastalığı yok denecek kadar azdır. Su çiçeği, çiçek, kabakulak gibi bulaşıcı hastalıklar aşı sayesinde ciddi anlamda gündemden kalkmıştır. Covid-19’da mücadelede de tüm dünyada küresel bir mücadele vardır. Çeşitli ülkelerden çeşitli firmalar aracılığıyla aşılar üretilmektedir. Sağlık Bakanlığımız da bu konuda üzerine düşeni yaparak gerekli aşı ithallerini sağlamıştır ve şu anda aşı çoğalmıştır. Aşı yapma mücadelesinde Türkiye hızla ilerlemektedir. “

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°