DİSİPLİN VE ÖZGÜRLÜK, KURAL VE İRADE, İNSANLIK VE BİREY

DİSİPLİN VE ÖZGÜRLÜK, KURAL VE İRADE, İNSANLIK VE BİREY



Disiplin; iki kişi arasındaki arkadaşlıktan aile, parti ve en makro düzeye kadar bütün organizasyonlarda temel bir sorunu oluşturmaktadır.
Tam da özgürlük sorununda olduğu gibi disiplin sorununda da “irade” devreye girmektedir. İrade yoksa özgürlük yoktur, kişinin iradesi yoksa disiplin de (otoritenin meşruiyeti de) yoktur.
Yani disiplin tek başına dışarıdan sağlanamamakta, ilgili canlının, insansa her bir bireyin böyle bir duruma uyarlanma yönelimi (iradesi) göstermesiyle ilgili bulunmaktadır.
Cansızlar için “irade”den söz edilemese de onların da bazı hazır oluş durumları bulunmaktadır. Madde için söylenirse, maddenin özelliklerinin ilgili eğip bükmeye uygun olması gerekmektedir. Günümüzde malzeme mühendisliği önemli bir mühendislik alanını oluşturmaktadır. Malzemeyi eğilip bükülebileceğinden daha fazla zorlarsanız kırılır. Maddenin özellik veya yatkınlıkları bir tür “irade” benzetimi olarak görülebilir.
Her bir madde, her bir canlı ve her bir insan mikro bir “organizasyon” sayılır, bazı ana özellik ve yatkınlıkları bulunmaktadır.
Her canlı sadece maddi bir toplam değil, aynı zamanda bir “can” veya “tin-irade” taşımaktadır.
Totaliter sistemler farklı veya bireysel iradelerin tümden baskılanması yani “iradenin kırılması” arayışına dayanmaktadır. Çoğunlukçudur ancak bu çoğunlukculuk insan kitlesinin çoğunlukculuğu değil güç sisteminin, dolayısıyla yerleşik parti, iktidar veya geleneklerin çoğunlukculuğudur.
Sami dinleri böyle toptancı bir inanç ve yaşam formu, böyle toptancı bir akait ve şeriat arayışına dayanmakta, çoğunluğu (geleneği, akaidi, kuralı) bozan her durum günahkarlık ve dolayısıyla düşmanlık sayılmaktadır. Kapitalizm için bu durum servetin, paranın üstünlüğüdür.

Sonuçta Sami dinleri, en katı mezhep ve rejimler de, kapitalizm de insan ürünü olup insanla ilgilidir. İrade ve özgürlük sorunu, tüm insanlık, tüm siyasal anlayış ve rejimlerle yakından ilgilidir. Canlı ve insan ontosu ile, varlık şartı ile ilgili bulunmaktadır.
FEDAKARLIK VE YAŞAMDA KALMA, DOSTLUK VEYA BİREYSELLİK ÇELİŞİK Mİ?
Ortak haklar ile bireysel haklar, herkesin özgürlüğü ile bireylerin özgürlüğü çelişir mi? Öyle olmasa bile ortak ilkeler, bireyce uygun görülmüyor veya benimsenmiyorsa, böyle bir durumda ilke ve toplumdan mı yoksa bireyden mi vazgeçilecek?
Zor soru, insanın paradoksal yanları burada başlıyor. Günümüzde gelinebilen nokta, önce kurala uy, sonra uygun şekilde itiraz et. Önce organizasyona, yasaya, partiye… her ne ise o yerleşik kurala veya disipline uyulacak, sonra bir yanlışlık görülüyorsa gerekli mercilere bu yanlışlık iletilecek. Askerlikteki önce emre uy, sonra üst mercilere bunları ilet veya demokratik rejimlerde yasaya uy, sonra bir itirazın varsa gerekli değişiklikler için demokratik yollarla mücadele et anlayışı aynı paradoksları içeriyor. Sosyalist rejimler de benzer bir anlayışta sayılır/dı. Ancak ilgili merciler bir yanlışlık görmüyorsa, ancak birey veya küçük grup aynı kanaatte değilse, bu kişiler yine de düzgün bir şekilde yerleşik kurala uymaya devam etmeli mi?
Bir ilkenin “ilke” oluşu anlatılamazsa, birileri veya bir birey bunu yine de “ilke” olarak kabul etmiyorsa, kendisi “doğru/meşru” bulmuyorsa, hatta doğru bulduğu halde uymuyorsa, böyle durumlarda ne yapılacak?
HAKSIZLIĞA KARŞI KOYMA HAK VE ÖZGÜRLÜĞÜ
15 Temmuz darbesi sonrası askeriyenin gücünü tümden kırabilmek için “Haksız emre uymama” emri bir korku ve zorunluluktan çıkmış, ancak doğru bir anlayışı oluşturmaktadır.
Bu doğru anlayış veya ilke, karşı darbe için, AKP tarafından çıkarılan haksız KHK’lere uymama hak ve özgürlüğü için yok sayılmıştır.



Adnan Gümüş

26.01.2020 21:23:31

YAZARLAR


CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI

“AYÇİÇEĞİNDE ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR”

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ PAYDAŞ TOPLANTISI

KARALAR MAKAMINI ATA ERGÜL’E TESLİM ETTİ

TÜRKİYE'NİN “SANAYİ” TEMALI TEK GENÇLİK KOŞUSU

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KUPASI TENİS TURNUVASI

ABB BAŞKANI ZEYDAN KARALAR’DAN 23 NİSAN MESAJI

VALİ KÖŞGER’İN 23 NİSAN MESAJI

DEMİRÇALI: “ÇOCUKLAR BİZİM YARINLARIMIZ”

ÇİFTÇİLERİN SGK UYGULAMALARINDA YAŞADIĞI SORUNLAR

TGC TÜRKIYE GAZETECILIK BAŞARI ÖDÜLLERI SAHIPLERINI BULDU

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI SONA ERDİ

DOÇ.DR.GÜRKAN ATEŞ ABB GENEL SEKRETER YARDIMCISI OLDU