DİSK’ten Çetin’e Tam Destek
Manşet Haber 12.05.2016 11:03:03 0

DİSK’ten Çetin’e Tam Destek

DİSK’ten Çetin’e Tam Destek

Adana(Ulus)--Doğu Akdeniz Belediyeler Birliği(DABB) ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, Genel İş 2 Nolu Şube Başkanı iken DİSK Bölge Temsilcisi olarak atanan Hüseyin Yaşar Gündoğdu’yu ziyaret etti.disk (3)

Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin’in göreve geldiği günden bu yana, belediye işçilerinin daha mutlu olduğunu aktaran DİSK Bölge Temsilcisi Hüseyin Yaşar Gündoğdu, “İşçi dostu yaklaşımınız ve işçi hakkıyla ilgili bakış açınız hepimizi mutlu ediyor. Belediye Başkanı olarak başarılı çalışmalar yürütüyorsunuz ve bunu yakından takip ediyoruz. Belediyenizde yetkili sendika temsilcisi olarak 2 yılı birlikte geçirdik. Bu süreç içerisinde, sizinle hiç pazarlık yapma, sözleşme maddelerini tartışma ihtiyacı hissetmedik. Zaten belediyenizin bütçesi doğrultusunda, işçilerinize Türkiye ortalamasının çok üzerinde, en iyi şartları sağladınız. Bunun için size ve ekibinize teşekkür ediyorum” dedi.
“HER ZAMAN DESTEKÇİNİZ OLACAĞIZ”
Çukurova Belediyesi’nin çalışmalarını takdirle izlediklerini aktaran Gündoğdu, Başkan Soner Çetin’in bu başarısının her zaman yanında olduklarını söyledi. Çetin’in siyasi ve belediye başkanlığından da övgüyle söz eden Gündoğdu, “Başkanımız Soner Çetin, çok başarılı işler yapıyor. Hayata geçirdiği projeleri de yakından takip ediyor ve mutlu oluyoruz. Başkanımızı hem belediye görevinde, hem de bundan sonra alacağı her görevde, destekleyeceğimizin bilinmesini istiyorum. “Türkiye’nin En Başarılı Belediye Başkanı” seçilen Soner Çetin, bizim gururumuzdur” diye konuştu.
“BİZ DE SİZLERİN YANINDAYIZ”disk (4)
DİSK Bölge Temsilcisi Hüseyin Yaşar Gündoğdu’yu yeni görevinde kutlayan Başkan Çetin, DİSK’e bağlı sendika temsilcilerinin bulunduğu toplantıda, şöyle konuştu:
“Biz göreve geldiğimizde, maaşları ödeyemeyeceğimizi iddia edenler vardı. İller Bankası’ndan gelen ödenek, personel maaşlarından 2 milyon daha az olmasına rağmen, çalışanlarımızın maaşlarını 26 aydır, gününde ödemenin huzuru içindeyiz. Benim aldığım başarıların temelinde, işçilerimizin gayretli çalışmaları var. Bu nedenle hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bugüne kadar işçiden yana gösterdiğimiz tavır, bundan sonra da devam edecek. Ben de her zaman sizlerin yani emekçilerin yanında olacağım.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°