DİVANELERLE SOHBET

DİVANELERLE SOHBET






Bazen bir
şey düşünürsünüz. Beyin boşluk kabul etmez, sıçrar başka bir düşünceye geçer. O
düşünceler de başka düşünceleri çağırır; hayalleriniz sizi alır başlangıcıyla
hiç alakası olmayan başka hayallere götürür. Ben bazen isteyerek hayal kurarım.





“Nâdânlar eder sohbet-i nâdanla telezzüz,

Dîvânelerin hem de midîvâne gerekdir,”





diyerek nadanları nadanlıklarıyla baş başa bırakıp,
kendi divanelerimle bir arada olmak isterim.





Onlar benim
çocukluk arkadaşlarım, okul arkadaşlarım, meslektaşlarım, öğretmenlerim,
öğrencilerim, iş arkadaşlarım, can yoldaşlarımdır. Hepsi sanatı, felsefeyi,
edebiyatı, musikiyi, bilimi, okumayı, yazmayı, paylaşmayı sohbeti masayı severler.





O sohbetle öyle geçeriz ki kendimizden,





“Cânân gide rindân dağıla mey ola
rizân

Böyle gecenin hayr umulur mu seherinde,” diyesimiz gelir.





Felsefe
yapmak isteriz. Sırf varlığımızı ispat için, Descartes’in, ”Düşünüyorum o halde
varım,”ından yola çıkıp; Andre Gide’in,” Duyumsuyorum, o halde varım,”ında mola
verip, Alber Camus’nun, “Baş kaldırıyorum, o halde varım,”ında karar kılıp,
haksızlıklara karşı direnmeyi insan onuru, vatandaşlık bilinci, özgür ruhların
görevi olduğunda karar kılarız.





Şiir okuruz birbirimize. Dışarıda lapa
lapa kar yağarken, Cenap Şahabettin girer araya ve Elhan-ı Şitadan dizeler okur
bize,” Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,” diye başlayarak,





“Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi
karlar

Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar…”





dizelerini dinler, her kar tanesi
üzerine yüzlerce anı anlatıp, binlerce yorum yaparken, on yaşında bir çocuğun
gelecekle ilgili hayallerini ağzımız açık dinleyip,   artık hayal kuran çocuklarımızın kalmadığı,
çocuklarımızın geleceği düşünemediği gerçeği yüzümüze çarpılınca, çocuklarımızın
hayallerini bile çaldığımız için öne eğeriz başımızı, utançla.





Musiki yetişir imdadımıza. kendimizden
kaçarız. Sonrada geçmişe bakıp mırıldanırız Hüzzam makamında,





“Seyre
daldık gonce-i handânı bir ömür bitti,” diye.





Gözleri dolan da
olur. Bir ömrü tüketirken, zamanın ne kadar da çabuk geçtiğini, neleri
kaçırdığımızı düşünerek. Yapacak ne kalmıştır ki,

“İnledi ney gibi cân-ü dil, bir ömür bitti,”
demekten başka?





Hafız Hüsnü de aynı dertten muzdarip değil midirBeste Nigar
makamında dertlenirken?





“Çok sürmedi geçti tarab-ı şevk-i baharım.

Soldu emelim, goncalarım, reng-i izarım.”







Sanki sevdiklerimizle aramıza bir sis perdesi girmiş gibi
olur. Sadettin Kaynaktan izin isteriz, “Kara bulutları kaldır aradan,”diye
bağırmak için. Çünkü Tanrı’nın özene beze yarattığı sevgili ile aramıza hiçbir
şeyin girmesini istemeyiz.





O duygu var ya, o
duygu. Suçu hep başkasında arayan, kendimizi hep aklama içgüdüsü.
Mutsuzluğumuzun suçunu da başkasına yüklemek isteriz. Tamburi Ali Efendi
yetişir imdadımıza:





“Dîlharâb-ı aşkınım,
sensin sebep berbâdıma.

Bir teselli ver gelip bâridîl-i naşâdıma.

Taş mıdır bağrın ki, gelmezsin benim imdadıma?

Dîni ayrı kâfir olsa,rahmederferyâdıma.”





Kendimizden geçmek
üzereyken, ufkun ötesinde sarı saçlı, mavi gözlü bir dev belirir. Öyle bir
kükrer ki, kendimize gelmemek mümkün değil.





“Ey, Türk Gençliği,”
diye başlar, tane anlatır yaşadıklarımızı ve 15 Ekim 1927 ile 20 Ekim 1920
arasında, tam dört gün aralıksız anlattıklarını bir çırpıda özetler.
“Dinleyin,” der.





“BİRİNCİ VAZİFEN TÜRK
İSTİKLALİNİ, TÜRK CUMHURİYETİNİ  İLELEBET, MUHAFAZA VE MÜDAFAA ETMEKTİR,” diye başlayıp,
çaresizliğimizi yüzümüze vurmadan çareyi de söyler:





“MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR.”



İfral TURGUT

26.03.2020 18:53:14

YAZARLAR


CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI

“AYÇİÇEĞİNDE ÜRETİM TÜKETİM KADAR ARTMIYOR”

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ PAYDAŞ TOPLANTISI

KARALAR MAKAMINI ATA ERGÜL’E TESLİM ETTİ

TÜRKİYE'NİN “SANAYİ” TEMALI TEK GENÇLİK KOŞUSU

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KUPASI TENİS TURNUVASI

ABB BAŞKANI ZEYDAN KARALAR’DAN 23 NİSAN MESAJI

VALİ KÖŞGER’İN 23 NİSAN MESAJI

DEMİRÇALI: “ÇOCUKLAR BİZİM YARINLARIMIZ”

ÇİFTÇİLERİN SGK UYGULAMALARINDA YAŞADIĞI SORUNLAR

TGC TÜRKIYE GAZETECILIK BAŞARI ÖDÜLLERI SAHIPLERINI BULDU

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI SONA ERDİ

DOÇ.DR.GÜRKAN ATEŞ ABB GENEL SEKRETER YARDIMCISI OLDU