Doğa tutkunları dağa tırmandı, dondurucu suda yüzdü
Manşet Haber 27.08.2012 01:45:01 0

Doğa tutkunları dağa tırmandı, dondurucu suda yüzdü

Doğa tutkunları dağa tırmandı, dondurucu suda yüzdü

Adana(Ulus)-- Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (EDOSK)’nce düzenlenen doğa gezisine katılan adrenalin tutkunları muhteşem bir gün geçirdi.

Adana’dan hareket eden yaklaşık 60 kişilik doğasever, Pozantı mevkiindeki Bolkarlar-Karagöl-Çiniligöl’de hem 10 kilometrelik dağlık parkuru yürüyüşle geçti, hem de yazın en sıcak günlerinin yaşanmasına rağmen yer yer kar ve buz birikintilerinin bulunduğu alandaki dondurucu Çiniligöl’de yüzmenin ayrıcalığını yaşadı.

Yeni kurulan Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü  başkanı Fahri Kurt, benzer etkinliklerle Adanalıları bölgenin doğal güzellikleriyle buluşturmaya devam edeceklerini söyleyerek, sporu doğa tutkusuyla birleştirip katılımcıları kentin stresli ortamından bir günlüğüne de olsa uzaklaştırmayı arzuladıklarını kaydetti.

EDOSK İkinci Başkanı Aydın Manaşırlı ise amaçlarının sadece gezmek ve katılımcıların adrenalin tutkularına cevap vermek olmadığını, bunlarla beraber doğa sevgisini çoğaltmayı ve doğal güzellikleri koruma bilincini artırmayı hedeflediklerini ifade etti.

Hafta sonunu yaylada ve yüksek rakımdaki göller bölgesinde geçirmeyi tercih eden Adanalılar da yolculuk boyunca şarkılar ve türküler söyledi. 10 kilometrelik, tamamına yakını hayli dik yokuştan oluşan yürüyüş parkurunu profesyonel dağcıları aratmayan bir azimle tamamlayarak Karagöl ve Çiniligöl’e ulaşan doğaseverlerden bazıları son derece soğuk suya girip yüzme cesareti gösterdi. Çiniligöl’ü çevreleyen yamaçlarda buz ve kar bulunmasına, göl suyunun da çok soğuk olmasına aldırmayan doğaseverler, buz gibi suyun vücut dirençlerini artırdığını dile getirdi.

EDOSK’un önümüzdeki süreçte düzenleyeceği etkinlikleri dört gözle bekleyeceklerini kaydeden doğaseverler gün bittiğinde yorgun ama stresten arınmış ve mutlu bir şekilde Adana’ya döndü…

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

35.8° / 20.3°