DOĞRU: ELEKTRİK TÜKETİMİNDEN ALINAN VERGİLER DÜŞÜRÜLMEİ
Manşet Haber 20.09.2021 00:11:47 0

DOĞRU: ELEKTRİK TÜKETİMİNDEN ALINAN VERGİLER DÜŞÜRÜLMEİ

DOĞRU: ELEKTRİK TÜKETİMİNDEN ALINAN VERGİLER DÜŞÜRÜLMEİ





Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, sudan önemli ölçüde tasarruf sağlayan ve Bakanlığın da teşviklerle desteklediği basınçlı sulama sisteminin elektrik giderlerini artırdığını, bu nedenle çiftçinin, bu giderlerden kesilen vergilerde indirim beklediğini bildirdi.
Mutlu Doğru, küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle suyun öneminin daha da artmasıyla su tasarrufu ve suyu tarımda daha verimli kullanmak amacıyla Tarım ve Orman ile Hazine Bakanlıkları tarafından uzun yıllardır uygulanan sıfır faizli ve uzun vadeli kredi imkanlarıyla çiftçilerilerin basınçlı sulama sistemlerini kullanmaya teşvik edildiğini belirterek, “Böylece tarımda verimlilik ve su tasarrufunda önemli gelişmeler memnuniyet yarattı. Ancak basınçlı sulama sistemlerinin kullanımı çiftçilerimizin elektrik enerjisi kullanımını da arttırdı” dedi.
Eskiden tarımsal sulama için kullanılan elektrik birim fiyatının sanayi, ticarethane ve meskene göre daha uygun olduğunu anımsatan Başkan Doğru, ancak şu anda aradaki farkın kapandığını, hatta dağıtımın özelleşmesinden sonra tarımsal sulama elektriğinin daha pahalı hale geldiğini vurguladı.
Doğru, gıda fiyatlarını kontrol altına almanın tarımsal üretim maliyetlerini düşürmek ve çiftçiyi verimli üretime teşvik edecek doğru ve etkili destekleme politikalarıyla yapılabileceğini savunarak, şöyle devam etti:
“Çiftçimizin önemli bir üretim maliyeti olan tarımsal sulama elektrik birim fiyatının içinde sadece dağıtım bedeli en az %22’dir. Toplam birim fiyatı üzerinden de %0,7 Enerji Fonu, %2 TRT Payı, %5 Belediye Tüketim Vergisi, %18 KDV alınmaktadır. Bu kesintilerin toplamı ise %25,7 yapar.
Çiftçimize tarımsal sulama elektriğinde verilecek en büyük destek; dağıtım bedelinin %4,3 düşürülmesi ve kesintilerin sıfırlanarak, tarımsal sulama elektrik birim fiyatının toplam %30 ucuzlatılması ile yapılabilir.
Türk tarımında modern basınçlı sulama sistemlerinin kullanımını yaygınlaştırmada büyük emek veren Tarım ve Orman Bakanımız sayın Bekir Pakdemirli’nin, sayın Enerji Bakanımız ve sayın Hazine ve Maliye Bakanımız ile görüşerek çiftçimize yeni üretim sezonunda bu müjdeyi vermesini bekliyoruz.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°