DOĞRU PROTEİNİN SIRRI HER GÜN İKİ BARDAK SÜT!
Manşet Haber 6.11.2018 00:55:38 0

DOĞRU PROTEİNİN SIRRI HER GÜN İKİ BARDAK SÜT!

DOĞRU PROTEİNİN SIRRI HER GÜN İKİ BARDAK SÜT!

Vücudumuz güçlü ve sağlıklı kalabilmek için sudan sonra en çok protein alımına ihtiyaç duymaktadır. Her gün süt içmenin önemine dikkat çeken uzmanlar; sütün en iyi protein kaynaklarından biri olduğunun altını çizerek, çocukların büyümesinin yanı sıra; hipertansiyondan obeziteye kadar birçok hastalıkla mücadele için önemli olduğunu belirtiyor.
Sağlıklı yaşam için gereken ve özellikle çocukların büyüme kaynağı olan proteini düzenli almanın önemini vurgulayan uzmanlar, her gün iki bardak süt içilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Acıbadem Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Baş konu hakkında yaptığı açıklamada; “Beslenme düzenimizde önemli protein kaynağı süttür. 1 litre süt 32 gram protein içerir. Bu nedenle sütte bulunan proteinler, hücre ve dokuların oluşmasında, saç ve tırnakların gelişmesinde önemli rol oynamakta, büyüme ve gelişmeye büyük ölçüde katkı sağlamakta, kasların sağlıklı gelişmesine ve çalışmasına yardımcı olmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Baş, özellikle çocukların fiziksel ve beyinsel gelişiminde proteinin önemine dikkat çekerek, “Yüksek kalitede, gerçek protein içeren sütün her gün tüketilmesi gerekir. Sütte bulunan proteinler diğer yiyeceklerde bulunan proteinlerden daha yüksek kalitededir. Vücudumuz sütteki proteininin tamamına yakınını sindirmektedir. Bu nedenle süt en sağlıklı protein kaynağı olan gıdaların başında gelir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Murat Baş sütün toplumda yalnızca kalsiyum kaynağı gibi görüldüğünü, ancak son dönemde yapılan araştırmalarda, çok farklı hastalıkların kontrolü gibi önemli etkilerinin de ortaya çıktığını belirterek şu bilgileri verdi: “Süt aynı zamanda fosfor, magnezyum, çinko ve selenyum gibi diğer birçok minerali de içinde barındırmaktadır. Son 20 yılda, süt ürünleri proteinleri üzerine araştırmalar artmıştır. Bugün biliyoruz ki, süt ürünleri proteinlerinin hipertansiyon, dislipidemi ve hipertansiyon üzerine direk pozitif etkileri bulunmaktadır. Süt ürünleri proteinleri aynı zamanda yağsız vücut kitlesini artırma ve obeziteyi azaltma aracılığıyla dolaylı yoldan metabolik sağlığı iyileştirmektedir.”


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°