DOĞRU: TARIM VE HAYVANCILIK KURULU OLUŞTURULMALI
Manşet Haber 30.04.2020 11:39:59 0

DOĞRU: TARIM VE HAYVANCILIK KURULU OLUŞTURULMALI

DOĞRU: TARIM VE HAYVANCILIK KURULU OLUŞTURULMALI






Türkiye’nin
en köklü çiftçi örgütlerinden Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru,
güvenli ve sürekli gıda arzının devamı için koronavirüs sonrasında alınması
gereken bir dizi tedbirler konusunda görüşlerini dile getirdi. Doğru, tıpkı
koronavirüs için oluşturulan ve bu virüs ile mücadeleye çok büyük katkı sunan
Bilim Kurulu gibi tarım için de Tarım ve Hayvancılık Kurulu’nun öncelikle
oluşturulmasını istedi. 





Adana
Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, tüm dünyayı etkisi altına alan,
ülkemizde ise erken alınan önlemlerle en az zararla atlatılacağına inandıkları
Covid-19 virüs salgını sonrasına ilişkin açıklamasında, “ Bu süreçte ön plana
çıkan ve her koşulda üretmeye devam eden  tarım ve hayvancılık sektörünün
geleceği için şimdiden projeksiyonlar yaparak ve politikalar üreterek
Türkiye’de sürdürülebilir gıda arzı için ne gibi adımlar atmamız gerektiğini
ortaya koymak gerekir” ifadelerine yer verdi.





TARIM
VE HAYVANCILIK KURULU





Öncelikle
Tarım ve Hayvancılık Kurulu oluşturulmasını öneren Başkan Mutlu Doğru, bu
kurulun tarımın içinden olan ve çiftçiyi, sorunları iyi bilen temsilciler,
bilim insanları ve gıda sanayicilerinden teşkil edilmesi ve siyasetin etkisinde
kalmadan tamamen ülke tarımının geleceği için kararlar alması gerektiğini
belirterek, şunları kaydetti:





”Türkiye’nin
tarımsal üretimde açık verdiği ve başlıca tarımsal dış ticaret açığına sebep
olan ürünler  tahıl, bakliyat ve yağlı tohumlar ile bunların türevleri
olan hammaddelerdir. Bu ürünlerin bir çoğu alım garantisi kapsamında devlet
tarafından fiyatı açıklanan, yerli üretimi teşvik amacıyla gümrük vergisi ile
ithalata karşı korunan, tarımsal desteklemelerde en çok payı alan stratejik
ürünlerdir. Ancak bu ürünlerin stratejik önemleri, ülke üretim ve tüketim
miktarları, su ve karbon izleri, ikame edilebilecek ürünlerle
karşılaştırmaları, oluşturulacak Tarım ve Hayvancılık Kurulu tarafından masaya
yatırılmalı.  Uygulanan  destekler ile vergiyle koruma miktarları
güncellenmeli, gerekirse örneğin;  yulaf ve çavdar gibi ürünlerden
vazgeçilerek, ülke ekonomisi ve ihtiyacı için hayati ürünlere
odaklanılmalıdır.” 





Mutlu
Doğru, Tarım ve Hayvancılık Kurulu’nun aylık toplanarak tarımsal ürünler ve
girdilerin piyasaları hakkında değerlendirmeler yapıp, Tarım ve Orman Bakanı’na
tavsiye kararları vermesi gerektiğini belirterek, “Bu kurulun, ülkemizde AB
sürecinde oluşturulan ürün konseyleri gibi belli bir sektörün temsilcilerinin
kontrolünde olmadan; çiftçi, tüketici, sanayici, bilim insanları ve bürokrasi
gibi her kesimin eşit temsil edildiği bir yapıda bizzat Tarım ve Orman Bakanı
veya gerek gördüğünde belirleyeceği yardımcılarından birisi başkanlığında
toplanması uygun olacaktır” dedi.





Doğru,
“Unutulmamalı ki; Türkiye Koronavirüs sürecinden sağlık sektörü içinden gelen,
deneyimli bilim insanları ve sektör çalışanlarından oluşan ve Sağlık Bakanımız
başkanlığında oluşturulan bilim kurulunun tavsiyeleri neticesinde başarıya
ulaşmıştır. Aynı başarıyı tarımda da sağlayacağımızı ve ortaya koyacağımız uzun
vadeli politikalarla Türkiye’nin tarımsal potansiyelinin daha güçlü bir şekilde
açığa çıkarılarak, sadece kendisine yeten değil, tarımsal yaş meyve sebze ve
stratejik ürünlerin ihracatıyla Avrupa ve Ortadoğu tarım ürünleri piyasalarında
daha fazla söz sahibi olacağına inanıyoruz” diye konuştu.





 KDV
SIFIRLANMALI





Virüs
salgını sonunda bazı çalışanların işini kaybetmesi, işyerleri kapalı olan
esnafın kazançlarının düşmesi ve ülkemize turist girişinin azalmasıyla
ekonomide bir talep daralması yaşanacağının tahmin edildiğini belirten Başkan
Mutlu Doğru, şunları kaydetti:





“Yeni
hasadı yapılan bazı tarım ürünlerinde de bu daralma yaşandığından, temel gıda
maddelerinde fiyatın düşerek talebi arttırmak amacıyla Katma Değer Vergisinin
sıfırlanması tarım kesimi için de dolaylı olarak faydalı olacaktır. 





Türkiye,
yaş meyve-sebze üretimi ve ülke ihtiyacını karşılama konusunda herhangi bir
sorun yaşamamaktadır. Ancak yaş meyve sebzede; üretilen meyve ve sebzelerin
hasatla beraber başlayan yanlışlar, kötü depolama ve soğuk hava depolarından
yoksun haller, tarladan tüketiciye ulaşırken açık kamyonlarla, paketlemesiz ve
hasat sonrası koruyucu önlemler alınmadan pazara gönderilmesi yaklaşık %20’den
fazla fireye neden olmaktadır. Bu fire oranları tüketiciye yansımakta, üretici
ve tüketici fiyatları arasında büyük farklara neden olmaktadır. Bunun yanında
nihai satıcıların yüksek kar marjları da tüketici fiyatlarını arttırmaktadır.” 





ÜRÜN
MASALARI





”Öte
yandan yaş meyve sebzede üretim planlaması yapılamadığı için arz dengesizliğine
bağlı olarak her yıl bir kaç ürün, fiyatları ile gündem olmaktadır” diyen Mutlu
Doğru, bunun için de çözüm önerisinde bulunarak, şöyle devam etti;





“Bu
durumu engellemenin dünyada uygulanan bir kaç yolu vardır. Üretim arzının, tüketici
fiyatlarını etkilememesi için ihracat desteği veya kısıtlaması kararını
zamanında vererek uygulamak, bölgesel olarak üretim kotaları koymak, kota
fazlası üretim için her türlü tarımsal desteği kesmek gibi önlemler alınabilir.
Ancak bu önlemleri alabilmek için ilk şart çok iyi bir üretim ve tüketim
istatistiği çıkararak üretilen ürünün depolardaki envanterini de doğru tespit
etmek gerekir. Bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın başlattığı ürün
masaları ve hazırlanan raporlar iyi bir adımdır. Ancak bu masalar, yerinde
bilgi almak için üretim sahalarını da yakından takip ve ziyaret etmelidir.”





ORGANİZE
GIDA SANAYİ BÖLGELERİ 





Yaş
meyve sebzedeki fazla üretimin sanayide işlenerek depolama ömrü uzun, ihracat
şansı olan ürünler haline getirilmesi için bu ürünlerin işlenmesine yönelik
sanayi yatırımlarının öncelikli olarak desteklenmesini öneren Mutlu Doğru, “Bu
kapsamda tarımsal üretimin yoğun olduğu illere tarımsal ürün işleme
sanayilerinin gelişmesi için yatırım teşviki verilmeli, organize gıda sanayi bölgelerinin
kurulması teşvik edilmelidir” önerisinde bulundu.





İTHAL
ÜRÜNLERİN VERGİLERİ ÇİFTÇİNİN OLMALI





Mutlu
Doğru, ithal edilen tarımsal ürünlerden tahsil edilen gümrük vergisi, KKDF ve
DFİF gibi kesintilerin yerli tarımsal üretimi desteklemek üzere kurulacak bir
fonda toplanarak takip eden yılın tarımsal destekleme bütçesine ilave mazot ve
gübre desteği olarak aktarılması ve çiftçilere dağıtılması gerektiğini
belirterek,  şunları söyledi:





“Çiftçimiz
için tarımsal faaliyetini para kazanarak, devam ettirebilmesini etkileyen bazı
değişkenler vardır Bunlar; üretim maliyeti ve bunun finansmanı, verimlilik,
kalite, doğal zararlılar ve hastalıklar, iklim şartları ve en önemlisi de
ürettiği ürünü kaça satacağının belirsizliğidir. Bu değişkenlerin yarattığı riskin;
TARSİM ile ürünün sigortalanması şartıyla, sanayici ile sözleşmeli tarım veya
kooperatifleşme ile kalite ve verim için teknik destek verilerek alım garantisi
sağlanması ile aşılabileceği kanaatindeyiz. Bu şartlar altında üretilmesi
kaydıyla her ilçe için; sulama, iklim, toprak, verim, kalite ve geleneksel
üretim alışkanlıklarına göre bu stratejik ürünleri üretmesi için fiyat fark
desteği verilen en fazla 3 ürün belirlenmeli ve bunlar dışındaki stratejik ürün
üretimi desteklerden tamamen muaf tutulmalıdır.”





Adana
Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru,  Ziraat Bankası tarafından verilen
sübvansiyonlu tarımsal krediler, çiftçi ile sözleşme yapması karşılığında;
girdi temini için nakit avans verme, teknik destek ve sabit fiyatla ürünün
tamamını almayı garanti etme, ürünleri bankayı da taraf yaparak, sigortalayan
sanayicilere de kullandırılmasının doğru olacağını sözlerine ekledi.-



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

35.2° / 19.1°