Down Cafe’de buluştular
Manşet Haber 14.08.2013 12:55:56 0

Down Cafe’de buluştular

Down Cafe’de buluştular

down_dogaAdana’da doğa sporlarının tüm branşlarında faaliyet gösteren, Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, kulüp yönetim kurulu ve üyeleriyle beraber “Sosyal Sorumluluk Projeleri” kapsamında Adana Down Cafe’ye destek olmak adına 120 kişilik katılım ile akşam yemeği etkinliğini gerçekleştirdi.

Down sendromlu gençlerin yemek servisi yaptığı ve lezzetli yemekleri ile Adana’lılara güzel bir damak tadı sunan Down Cafe, bu defa Everest Dağcılık ve Doğa Sporları kulübünü ağırladı. Aralarında Adana’lı sanatçı Serhan Kelleözü’nünde bulunduğu misafirler, yemeğin ardından Down Sendromlu gençlerle müzik dinletisi eşliğinde unutulmaz bir akşam yaşadı.

VARLIĞINI SÜRDÜRMELİ

Everest olarak sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini, kulüp bünyesinde sosyal projeler kadrosu ile gönüllülük esasıyla etkinlikler yapmayı görev edindiklerini söyleyen Everest Dağcılık ve Doğa Sporları kulübü Kulüp Başkanı Fatih Kurt, “ Kulüp olarak  her ayın son cuma akşamı Down Cafe’nin varlığını devam ettirebilmesi için Down Cafe’de buluşuyoruz. Down Sendromlu kardeşlerimizle sohbet etmek, yüzlerinde küçük de olsa bir gülümseme oluşturmak için orada oluyoruz. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan Down Cafe’nin sabit giderlerini de göz önünde bulundurarak Down Cafe faaliyetlerimize devam edeceğiz ve tüm Adanalıları bu etkinliğimize destek olmaya davet ediyoruz” dedi.

downcafeSOSYAL SORUMLULUK

Dağcılık, doğa yürüyüşleri, rafting, yamaç paraşütü, oryantiring, dalış ve mavi tur gibi branşlarda aktif olarak faaliyet  gösteren Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, Sosyal Sorumluluk Projeleri Kapsamında; huzurevi ziyaretleri, çocuk esirgeme kurumu ziyaretleri, kan bağışı, köy okullarına kütüphane kurulması, lösemili çocuklara müzik dinletisi gibi etkinlikleri gerçekleştirdiği için Adanalı doğaseverlerin gönüllerinde taht kurmanın mutluluğunu yaşamaktadırlar.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°