DSİ kanalına köprü
Manşet Haber 2.02.2013 23:00:26 0

DSİ kanalına köprü

DSİ kanalına köprü

Adana(Ulus)--dsi_kopruBüyükşehir Belediyesi’nin Yeşilbulvar’ın PTT Evleri Mahallesi civarında DSİ sulama kanalı üzerine yaptığı köprünün tamamlandı, çevresinde asfaltlama çalışmalarına başlandı.

Köprü; çevresindeki asfaltlama çalışmalarının tamamlanmasının ardından yaya ve araç trafiğine birkaç gün içinde açılacak.

Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan asfaltlama çalışmaları titizlikle sürdürülürken, köprünün ulaşıma açılması ile birlikte çevrede trafik akışının önemli ölçüde rahatlaması bekleniyor.

Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, 2.5 yıl içinde 30’a yakın köprü yaptıklarını belirterek, “Son 10 yılda Adana’da yapılan köprü sayısı 4 ile sınırlı kalmış. Biz 2.5 yılda 30 civarında köprü yaptık ve Adanalının hizmetine sunduk. Yaptığımız köprüler trafik akışını rahatlatıyor insanların hayatını kolaylaştırıyor. Hem zaman hem de ekonomik açıdan Adanalılara avantaj sağlıyor. Akıllı Dokunuş kapsamında yaptığımız bu çalışmalara devam ediyoruz.

Yeni köprüler yaparken bir yandan da kavşak düzenlemeleri ile kent içi trafik sorununa çözüm getiriyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°