Manşet Haber 4.10.2015 01:23:26 0

'Dünya Cinsel Sağlık Günü'

'Dünya Cinsel Sağlık Günü'

Dünya Cinsel Sağlık Birliği (WAS) öncülüğünde 2010 yılından bu yana her yıl 4 Eylül 'Dünya Cinsel Sağlık Günü' olarak kutlanıyor.

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği(CİSED) herhangi bir ayrım yapmaksızın, her türlü kişisel tercihe saygı duyarak, insanları cinsel sağlık konusunda aydınlatmayı ve hurafelerden uzaklaşarak salt bilgiye ulaştırmayı hedeflediklerini bildirdi, “Çünkü sağlıklı bir cinsel yaşam, bireylerin ruhsal ve fiziksel sağlıkları, bu bireylerin kurdukları ailelerin mutluluğu ve huzuru, bu ailelerin oluşturdukları toplumların sağlığı ve refahı için kritik bir öneme sahiptir.” Açıklamasında bulundu.

CİSED yönetim kurulu tarafından “Dünya Cinsel Sağlık Günü” nedeniyle yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

AYIP, YASAK VE UTANÇ KOMPLEKSİ...

cinsel_sorunlariniz“Dünya Cinsel Sağlık Günü olarak bilinen bu günün, giderek daha fazla ülkede kutlanıyor olmasının nedeni, sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturan cinsel yaşam konusunda insanların daha çok bilgilendirilmesi gerektiğinin önemsenmesi ve bu konuda toplumun bilimsel normlara doğru yönlendirilmesi amacının benimsenmesidir. Bu sayede, konuşulmasının kimilerince utanç, ayıp, günah veya yasak olduğu düşünülen cinsel yaşamın, insan sağlığının ayrılmaz bir parçası olduğu gerçeğinin bir toplum bilinci haline getirilmesi mümkün olabilecektir.

AYRIMCILIĞIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI...

Dünya Cinsel Sağlık Günü kapsamında, her türlü önyargı ve ayrımcılıktan arınmış bir yaklaşım içinde cinsel haklar ve cinsel sağlık konularının tartışılması, toplumun cinselliğe karşı tabulaşmış bakış açısının değişmesini sağlayacaktır. Farklı din, dil, kültür ve cinsiyetten kişilere yönelik ayrımcılığın ve bunun sonucunda ortaya çıkan şiddettin neden olduğu ya da olabileceği fiziksel, psikolojik ve sosyal sonuçlar konusunda toplumda bilinçlenme ve farkındalık yaratacaktır.

SEKS YAPMA SANATI...

cinsel_sorunCİSED olarak seks yapmayı; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediyoruz. Ülkemizde bunu tam anlamıyla gerçekleştiremeyen birçok kişi veya çift vardır. Bu durumu göz önüne aldığımızda, aslında her yılın sadece bir gününü cinsel sağlığa ayırmak yerine, çocukluk döneminden yani, ana sınıfından başlanarak, ergenlik çağı (lise dönemi) ve evlilik öncesi, cinsel danışma ve rehberlik hizmetlerinin yasal olarak verilmesi gerekmektedir. Ayrıca üniversitelerde, AB'de olduğu gibi 'Seksoloji' adı altında ayrı bir bölüm açılması düşünülmelidir.

DAHA ADİL BİR TOPLUM İÇİN CİNSEL SAĞLIK...

Bu yılki teması “Daha Adil Bir Toplum İçin Cinsel Sağlık” olarak belirlenen ve “Cinsel Sağlık ve Adalet, Cinsel Haklar ve İnsan Hakları” konularının ele alınacağı Dünya Cinsel Sağlık Günü’nün daha geniş kitlelere ulaşabilmesi için görsel ve işitsel yayın organlarının ve değerli basın mensuplarının desteği oldukça önemlidir.

CİSED DEKLARASYONU...

Dünya Cinsel Sağlık Günü bağlamında CİSED'in kuruluşunda kamuoyuna ilan ettiği deklarasyonu tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz.

1-Anaokulundan başlayarak Cinsel Eğitim yasal olarak şart olmalıdır.

2-Ergenlik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri yasal olarak şart olmalıdır.

3-Evlilik Öncesi Cinsel Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri yasal olarak şart olmalıdır.

4-Evlilik Öncesi Anne, Baba ve Eş Eğitimleri yasal olarak şart olmalıdır.

5-Cinsel sağlık bilimine üniversitelerimizde Seksoloji Ana Bilim Dalı adı altında ayrı bir bilim dalı olarak yer verilmelidir.

6-Cinsel sağlık bilimi için 'multi-disipliner bir yaklaşım' şart olmalıdır.

Ülkemizde cinsel hayatı aktif olan her on kadından sekizinin, her on erkekten yedisinin hayatının bir döneminde cinsel işlev bozukluğu yaşadığı veya halen yaşamakta olduğu düşünüldüğünde CİSED'in kamuoyuna açıkladığı deklarasyonun acilen hayata geçirilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkacaktır.”

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°