“Düzelmenin ışıklarını görmek istiyoruz”
Manşet Haber 30.03.2016 22:58:44 0

“Düzelmenin ışıklarını görmek istiyoruz”

“Düzelmenin ışıklarını görmek istiyoruz”

Kredilerle yatırımların ve ticari hayatın sürdürüldüğüne dikkat çeken Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Merkez Bankasının çok az da olsa faiz indirimine gitmesi ile ekonomide düzelmenin ilk sinyalleri görünmeye başlamıştır dedi.

sahin_bilgic (1)ATB Meclis Başkan Yardımcısı Faruk Canatar’ın başkanlığında açılan meclis toplantısında 2016 yılı Nisan ayı itibariyle tarımsal ürünlerdeki hareketliğin başlamasıyla, yeni dönemin bereketli olmasını dileyerek konuşmasına başlayan TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, kredi maliyetlerinin ekonomi aktörlerinin üzerine ağır yük olarak bindiğini söyleyerek temennilerinin faiz indirimlerinin elle tutulur hale gelmesi olduğunu söyledi.

BÖLGEMİZİN SIÇRAMAYA İHTİYACI VARsahin_bilgic

Ekonomide önlerini görebilmek için hükümetin kalıcı programlarını uygulamaya başlaması gerektiğinide ifade eden Başkan Bilgiç,şöyle konuştu:

“Seçimlerin üzerinden 5 ay gibi bir süre geçti. Zaman, artık çalışma zamanıdır. İcraatların başlaması lazım. Bunun ışıklarını ufak ufak görüyoruz ama işhayatı olarak son yıllarda ekonomik olarak kaybettiklerimizi biran önce telafi edip, önümüze bakmalıyız. Ülke ekonomisi daha ileriye nasıl taşınır? işhayatı olarak üzerimize düşeni biz yapıp, hükümetten de beklentilerimiz bu yönde artmaktadır. 2013 yılı Adanamızın ihracat rakamları yaklaşık 2 milyar dolara yakın iken 2014 yılında 1.8 milyar dolar, 2015 yılında ise 1.7 milyar olarak gerçekleşmiştir. İhracatımızda sürekli aşağılara doğru düşüş olmuştur. İşte bunu durdurup, yukarı doğru nasıl hamle yapılır? Buna bakmak lazım. Bunun hesabı çok iyi yapılmalıdır. Çok ciddi yapısal reformlar, arge çalışmaları yapılmalıdır. Bu destekleri hükümetimizden bekliyoruz. Bölgemizin gelişmeye, sıçramaya ihtiyacı vardır. Bölgemizdeki havanın, toprağın ve suyun ahengi, verimi en üst noktaya taşımaktadır. Bu da dünya’da çok az yerde bulunur. Bölge üreticimizin hem kendi ekonomisini hem de bölge ekonomisini güçlendirmesi için sürdürülebilir tarımın önemi çok büyüktür. Adana olarak genel ihracatımız içerisinde tarım ve tarıma dayalı sanayinin payı %55 civarındadır. Bu da bölgemizin tarımdaki gücünü göstermektedir. Havza modeli ile de desteklendiği takdirde Çukurova bölgemizi şaha kalkacağına inanıyoruz. Bunun için hükümetimizden destek bekliyoruz.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°