Eczacı Odası’nda Başkan Ersun Özkan Güven Tazeledi
Manşet Haber 30.09.2013 16:36:12 0

Eczacı Odası’nda Başkan Ersun Özkan Güven Tazeledi

Eczacı Odası’nda Başkan Ersun Özkan Güven Tazeledi

ersun_ozkan3 listenin yarıştığı Adana Eczacı Odası genel kurulunda yeniden yönetime seçilen Ersun Özkan, 'Demokratik ortamda yapılan seçim geride kaldı. Tüm meslektaşlarımla birlikte mesleğimizin gereği el ele çalışmaya devam edeceğiz' dedi

Adana Eczacı Odası Başkanlığı seçimlerinde güven tazeleyen Ersun Özkan, seçimlerin geride kaldığını, tüm meslektaşları ile birlikte el ele çalışmayı sürdüreceklerini söyledi.

3 listenin yarıştığı 4. Bölge Adana Eczacı Odası olağan Genel Kurulu’ndan 853 üyeden 783’ü 4 ayrı sandığa giderek tercihte bulundu. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak’ın da oy kullandığı Adana Eczacı Odası seçimlerine Ersun Özkan, Ahmet Han Alpman ve Mehmet Emin Temizer listeleri ile gidildi.

Yapılan oylamada eczacılar Mavi listede yer alan mevcut Başkan Ersun Özkan’a 521 oy verirken yeni yönetim kurulu Mürsel Yalbuzdağ, Erdem Kızıltepe, Sühendan Toksöz, Tuba Ulular Deveci, Fatih Bektaş ve Betül Taştepe'den oluştu.

Seçimde, diğer adaylardan Ahmet Han Alpman’a 310, Mehmet Emin Temizer’e ise 39 oy çıktı.

Ersun Özkan Listesindeki adaylardan Faruk Önal, Ömer Özkardeşler ve Gülşah Yılmaz Denetleme Kuruluna,  Ali Çevrim, Nejla Yıldız, Hakan Çelik, Meltem Büyükbayram ve Fahri Mert Haysiyet Divanına, Büyük Kongre Delegeleri ise TEB Başkanı Erdoğan Çolak, Ersun Özkan, Mürsel Yalbuzdağ, Muhittin Zeyneloğlu, Talat Dağlı, Dinçay Bahçeci ve Kezban Tangerli Atıcı seçildi.

Adana Eczacı Odası Başkanlığına yeniden seçilerek güven tazeleyen Eczacı Ersun Özkan, yaptığı açıklamada, 'Seçimlerimize 3 liste olarak yarışmamız meslektaşlarımızın örgütlerine ve mesleğimize sahip çıkmasının göstergesidir. Demokratik ortamda tatlı bir rekabet içerisinde geçen seçimlerimizde eczacılarımızın tercihi sonucu listemiz blok olarak kazandı. Bu anlamda tüm meslektaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Artık seçimleri geride bırakıp diğer arkadaşlarımızla birlikte mesleğimizin gereği için elele çalışmaya devam edeceğiz.' şeklinde konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°