Ege Bagatur Bulvarı asfaltlanıyor
Manşet Haber 1.12.2012 15:56:23 0

Ege Bagatur Bulvarı asfaltlanıyor

Ege Bagatur Bulvarı asfaltlanıyor

Adana(Ulus)-- Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Yol Müdürlüğü ekipleri Yüreğir’deki Ege Bagatur Bulvarını da asfaltlıyor.

Çalışmaları yerinde görmek ve bilgi almak için Ege Bagatur Bulvarı’na giden Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ı burada Tahsilli Mahallesi Muhtarı Resul Berk karşıladı.

Yapılan hizmetlerden dolayı Zihni Aldırmaz’a teşekküredenMuhtar Resul Berk, “Bugüne kadar böylesi hizmetler hiç görmedik, duymadık. Artık hizmetlerin en güzelini alıyoruz. Zihni Başkanımızın verdiği talimatlarla 36 sokağımızın altyapısı tamamlandı, yollar asfaltlandı ya da kilit taşı yapıldı. Kozan Caddesi’nin kaldırımlarını da yaptı. Kozan Yolu-Yaşar Doğu caddesi kavşağı da açıldı. Son olarak Ege Bagatur Bulvarı’nın geçilmez bir yol haline geldiğini söyledik. Şimdi Ege Bagatur Bulvarı da yapılıyor. ‘Ortak Akıl Ortak Başarı’ Adana’ya büyük yarar sağladı. Buradan mahalle halkım adına şükranlarımı ve saygılarımı sunuyorum” dedi.

Zihni Aldırmaz da hiçbir ayrım yapmadan Adana’nın her ilçesine hizmet götürmeye çalıştıklarını ve Adana’nın sorunlarını çözmek için çaba harcadıklarını söyledi.

Çalışmalarla ilgili Yol Müdürü Hüseyin Dündar’dan bilgi alan Zihni Aldırmaz, mahalle sakinleriyle sohbet etti, yol müdürlüğü çalışanlarına çikolota ikram etti.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°