'EĞİTİMDE' ALGI OPERASYONU...

'EĞİTİMDE' ALGI OPERASYONU...



Eğitim-Bir-Sen’in “basın buluşması”nda, aynı masada bulunduklarımızla konuştuğumuz konu, “eğitim” oldu!
Önü/ arkası boş tutulacak bir olgu olmadığı, toplumsal olayların “algılanışlarından” tutun, bireysel davranışların tümünde eğitimin “etkili” olduğu düşüncesine varıldı!
Eğer bugün yaşananları anlayabiliyor/ kavrayabiliyor/ sorunlara çözüm odaklı yaklaşılabiliyorsa, burada “eğitimin” payının yadsınamayacağını belirtenimiz de oldu.
“Eğitimdeki sorunlar” denirken, sözü eveleyip/ geveleyip covid 19 sürecine bağlamanın, sanki öncesinde “başarılar” varmış algısını vermenin de yararsız olduğu…
Var mıydı ki yararı?
***
Akılları zorlayan bir süreç yaşıyoruz!
Koltuğa oturan/ yetkiyi alan/ konuşmasına fırsat verilenler, hangi konu olursa/ olsun “ne bildiklerini/ ne de bilmediklerini” düşünmeden, salt “iktidarı” gücendirmemek adına/ ondokuz yıldır yapılanları “hiçe sayarak” konuşmayı “duruş” saymaya başladı!
Ondokuz yılın “öncesini” anlatma hastalığı,
Ondokuz yılın “yanlışlarını” gizleme isteği,
Ondokuz yılın “bozduğunu” göstermeme çabası…
Nerede görülmediğini, nerede ortaya çıkmadığını, nerede seslerin yükselmediğini düşünün;
Bulamayacaksınız!
***
Eğitim-Bir-Sen’in “basın buluşması”nda da bunu gördüm…
Şube Başkanı konuşmasında “son sınavda öğrencilere operasyon yapıldı” derken, saydığı gerekçelerin hiç birini “yanlış” bulmadım!
Ancak işin covid 19 sürecine ilişkin olduğu ileri sürülüp, dar alanda kalması için yapılan çaba “şaşkınlığımı” büyüttü!
Başkan şöyle diyordu:
“Öğrencilere operasyon yapıldığını düşünüyorum. Geçtiğimiz hafta yapılan YKS oturumlarında öğrencilere yöneltilen sorular operasyondan başka bir anlam taşımıyor. Bir buçuk yıldır kendi çabalarıyla sınava hazırlanan gerek öğrenciler, gerekse aileleri için sorular tam bir akıl tutulması gibiydi. Kaç kez EBA’dan edindikleri bilgilerle sınava girecekleri söylendi! Peki, olimpiyat sorusunun orada ne işi vardı? Öğrencilerin birçoğunun interneti, bilgisayarı yoktu! Bu bir adaletsizlik, bu bir operasyon…”
Bu açıklamadan “neler” çıkarılmaz ki?
***
Soruların çalınmasını mı anımsatayım, “çalışma emeğinden” başka gücü olmayan çocuklarımızın geleceğinin çalınmasını mı anımsatayım, geceden/ sabaha değiştirilen eğitimdeki “sistemleri” mi anımsatayım, öğrencilerin yaşanan “belirsizlikten” dolayı içinde bulundukları karabasanı mı anımsatayım, her getirilen “yeni sistem” için “eskisini” karalayan “iktidar” yandaşlarını mı anımsatayım, bu arada/ her şeyden önemlisi/ neler olduğunu anlamayan “kuşağı” mı anımsatayım…
Sözüm ona sorunun covid 19 ile birbuçuk yıldır yaşanan “olağanüstü” olaylarla ilişkisi yok; yapılanlar/ anlatılanlar, yıllardır ortaya koyulanlar…
Konuşması sırasında Şube başkanı Mehmet Sezer, “merdiven altı” dersanelerinden de söz etti…
“Dersaneler kapatıldı deniyor, öyleyse merdiven altında bu işi yapanlar neyin/ nesi?”
Sorunun yanıtı nerede mi?
***
Başkan konuşması arasında “Sayın Genel başkanımız” sözünü kullanınca, soru/ yanıt bölümünde, aynı masada bulunan birini “Eğitim-Bir-Sen hükümetimize en yakın sendikadır, şu ana dek verdiğiniz çaba için teşekkür ederiz” tümcesini kullanıyor!
Biz “eğitimi” mi konuşuyorduk, “eğitimdeki” kopmalara çözüm yolları aranmasını mı istiyorduk, sınav sisteminin sosyal eşitliği ortadan kaldırdığını mı söylüyorduk, kapatılan dersanelerin yerine ortaya çıkan “eğitim yerlerinin” ne anlama geldiğini mi sorguluyorduk?
Ondokuz yıllık “iktidarın” baştan bu yana uyguladığı, altını/ üstünü bozduğu/ anlaşılmazlıklar yüklediği “eğitimi”, hükümete en yakın sendikayla kurtarın haydi; bir de içten bulun!
Olası mı?
***
Aslında, şu kimi odalar/ sendikalar/ kurumlar olmasa, “söz söyleme” yetkisi masada bulunanların olsa, kanımca “her şey” daha yerli/ yerinde olacak!
“İktidarmış/ muhalefetmiş” düşüncelerini bir yana bırakarak, bir yerlerin “adamı olma” olgusuna fırsat tanımayarak, “şuraya yakınlığınız nedeniyle” başlayan tümcelerin kurulmasında yer almayarak, topluma “daha çok” yararlı olunacağını düşünüyorum…
Biz masada kaç kişiydik ki; beş/ altı kişi…
Sorun ortaya konulunca anlayabiliyorduk/ aynı düşüncede olduğumuzu ortaya koyabilmenin yanı sıra eleştirileri de yapabiliyorduk…
Böyle konuşmamızı kimse de zorlamıyor, kimse bunu söylemediğimiz için bize gözdağı veremiyordu…
Toplantıda anlatılan “kaygıların” dile getirilmesinden hoşnutum!
Ancak “çözüm” için aranan yolun, beklenti içine girilen kanalın, eğitimin iyileşmesi için “destek” aranan yerin yanlış olduğuna inanıyorum!
Akıl almaz biçimde açılan “yeni” üniversiteler aracılığıyla toplumda oluşan umutsuzluğun da, işsizliğin de, kısır döngünün de, ekonomik daralmanın da, eğitimdeki karmaşanın da nedeni “bu iktidar”…
“Eğitim-Bir-Sen hükümetimize en yakın sendikadır” dediğinizde, “iktidarın” sözüne destek verdiğinizde “tüm yaşananları” bir çırpıda unutacak mıyız?
Sorum şu olsun: “eğitimdeki” kısır döngünün nedeni kim/ ne?
Sakının bu da “eğitimde” algı operasyonu olmasın…

Oktay EROL

2.07.2021 18:09:20

YAZARLAR


MHP İL BAŞKANI KANLI: 31 MART SEÇİMLERİ HALKIN MEVSİMSEL TERCİHİ"

ADANA’DAN DÜNYAYA SEVGİ, DOSTLUK VE BARIŞ MESAJI

SEYHAN NEHRİ ÜZERİNDE VOLEYBOL, TENİS VE KONSER

ANADOLU EMEKLİLER DERNEĞİNDEN DAYANIŞMA

YÜREĞİR BELEDİYESİ PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA

KAYIP ALTIN KEMER ŞAMPİYON GÜREŞÇİDE

ULUSLARARASI FOTOĞRAFLAR ADANA TEPEBAĞ’DA GÖRÜCÜYE ÇIKTI

ÇALIŞANLAR ARTIK ‘RUH SAĞLIĞI İZNİ’ DE ALIYOR!

ABB BAŞKANI MEZUN OLDUĞU LİSAYİ ZİYARET ETTİ

TEKİN: MUHTARLARIMIZLA HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPACAĞIZ

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI’NDA REKOR MERT DEMİR KONSERİNDE

BU BESİNLER, ALZHEİMER VE PARKİNSON RİSKİNİ AZALTIYOR!

"YANGINDAN MAL MI KAÇIRIYORSUNUZ?"

DÜNYA SANAT GÜNÜ’NDE ÜÇ SANATÇIYA ÖDÜL

İLACA ERİŞİM ENGELLENEMEZ!

BİRİKTİRME HASTALIĞI BELİRTİLERİ!

ADANA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALINDA HER GÜN ETKİNLİK