EINSTEIN’DEN DERSLER

EINSTEIN’DEN DERSLER






ABD'de bir kitap yayımlandı: “Büyük Amerikalıların Çocuklarına
Mektupları”
.





Kitapta Einstein’ın, 11 yaşındaki oğlu Hans Albert'e yazdığı
mektup da var. Diyor ki, Einstein,'Öğrenmenin en iyi yolu, bir işi zevk
alarak yapmak ve zamanın nasıl geçtiğini anlamamaktır.
Ben, çalıştığım süre zamanın nasıl geçtiğini anlamam;
 bazen yemek yemeyi bile unuturum.”





İşte o mektubun özeti:





1. Merakınızın peşinden gidin.'Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca
tutkulu bir meraklıyım.'





Sizin merakınızı çeken nedir? Neyi en çok merak ediyorsunuz? Benim merak
ettiğim neden bazı insanların başarılı olup bazılarının olamadığıdır. Bu yüzden
yıllarca başarı üzerine çalıştım. Merakınızın peşinden giderseniz başarıya
ulaşırsınız







2. Azim paha biçilmezdir. 'Çok zeki olduğumdan değil, sorunlarla
uğraşmaktan vazgeçmediğimden başarıyorum.'





Belirlediğiniz yolun sonuna ulaşacak kadar sabırlı mısınız? Posta
pullarının gideceği yere varıncaya kadar mektuba yapışıp kalmasından ötürü çok
değerli olduğu söylenir. Posta pulu gibi olun ve başladığınız işi bitirin.







3. Bugüne odaklanın
' Güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak
ettiği dikkati vermiyor demektir.'





İki atı aynı anda süremezsiniz. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi
yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe
verin.







4. Hayal gücü güç verir. 'Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen
güzelliklerin önizlemesi gibidir. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir.'





Hayal gücünüz geleceğinizi belirler. Einstein şöyle der: ‘Zekanın gerçek
göstergesi hayal gücüdür, bilgi değil’. Bu yüzden hayal gücünüzün
hantallaşmasına izin vermeyin.







5. Hata yapın. 'Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş
demektir.'





Hata yapmaktan korkmayın. Eğer nasıl okuyacağınızı bilirseniz hatalar sizi
daha iyi bir konuma getirebilir. Başarılı olmak istiyorsanız yaptığınız
hataları üçe katlayın.







6. Anı yaşayın. 'Ben geleceği hiç düşünmem, ne de olsa gelecektir.'





Geleceği ayarlamanın tek yolu olabildiğiniz kadar şimdide olmaktır. Şu anda
dünü ya da yarını değiştiremezsiniz. Önemli olan tek an şimdidir.







7. Değer yaratın. ' Başarılı olmaya değil, değerli olmaya çalışın.'





Zamanınızı başarılı olmak için harcamayın, değerler yaratın. Eğer değerli
olursanız başarı kendiliğinden gelecektir.







8. Farklı sonuçlar beklemeyin. 'Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar
yapıp farklı sonuçlar beklemek.'





Her gün aynı rutinde yaşayarak farklı görünmeyi bekleyemezsiniz.
Hayatınızın değişmesini istiyorsanız kendinizi değiştirmelisiniz.





9. Bilgi deneyimden gelir. ' Bilgi malumat değildir. Bilmenin
tek yolu deneyimlemektir.'





Bir konuyu tartışabilirsiniz ama bu size sadece felsefi bir anlayış
kazandırır. Bir konuyu bilmek istiyorsanız onu deneyimlemelisiniz.







10. Kuralları öğrenin, daha iyi oynayın.' Oyunun kurallarını
öğrenmek zorundasınız. Böylece herkesten iyi oynayabilirsiniz.'





Yapmanız gereken iki şey var. Birincisi oynadığınız oyunun kurallarını
öğrenmek. İkincisi ise oyunu herkesten iyi oynamayı istemek. Bu iki şeyi
yaparsanız başarı sizinle olur.





HEPİNİZE, İYİ BİR HAFTA SONU.





SAYGILAR



25.04.2024 BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

İfral TURGUT

2.05.2020 11:09:02

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


“ SEYHAN BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ”

CHP ADANA ÖRGÜTÜ GENEL SEÇİMLERE HAZIRLANIYOR

DEMİRÇALI’YI ZİYARET ETTİ

VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI