EKSİK/OKULLAR NASIL 'HİJYEN'?

EKSİK/OKULLAR NASIL 'HİJYEN'?

Bu süreci anlayabiliyor muyuz?


Dünya küresel covid 19 salgınıyla baş-başa, herkes kendince çaba harcamakta, sosyal yaşamını “eskisi” gibi sürdürmenin özleminde; bayramlarda sarılmak/ düğünlerde horon tutmak/ eğlence yerlerinde “ağrılarını” boşaltmak peşinde…


Neler yapılıyor peki?


Başta bu ülkenin yurttaşlarını “yönetenler”, yerelde “uygulayıcılar “özlenen” günlere varabilmek için neler yapıyor?


Yurttaşın “yaşam alanlarından” fışkıran kaygılarına/ doyumsuzluklarına/  gelecek beklentisizliklerine nasıl bir çözüm oluşturabilmişler?


***


Geçtiğimiz günlerde dile getirdiğim “eğitimde yitik kuşak” oluşlarından dolayı, okullu/ bu yurdun geleceği/ büyüyen kuşağa yaşatılan karmaşadan/ duyarsızlıktan kaygılanıyorum açıkçası.


Aylardır, ilk göreve geldiğinde birçok kişiyi umutlandıran Bakan Ziya Selçuk’un yapmaya çalıştığı “şeyin” ne olduğunu/ yitik kuşağı “yeniden” var etmek için ne yapmak istediğini birçok kişi gibi anlayabilmiş değilim!


Bunca geçen sürede;


Okullarda eğitimin nasıl görüleceğini,


Sınıf yoğunluğunun kaç kişi olacağını,


Sıra aralıklarının nasıl düzenleneceğini,


Hangi aralıklarla, hangi derslerin görüleceği,


Bu sınıflarda kaç öğretmene gereksinim duyulacağı,


En başında da, çocukların ulaşımda nasıl korunacağı gibi birçok sorun karşılık bulmuş değil bugün bile!


Bir kuşağın “böylesine” yitirilmesi acı verici!


***


Bugün, Adana Gazetelerinde, İl Milli eğitim Müdürü Veysel Durgun’un bir sözü vardı.


Durgun’un, kendine verilen bilgiler ışığında söylediği sözleri okuduğumda, “öyleyse neden duruluyor, neden okullar öğrencilere açılmıyor, neden onlayn denilen sanal ortam için övücü sözler yineleniyor, neden kalem tutacak parmaklar yumduruluyor, anne-babaya neden kaygılar yaşatılıyor, neden” dememek için kendimi zor tuttum!


Durgun’un “o” herkesin özlediği sözleri şöyle:


“AVM’den, sokaklardan, toplu taşımalardan çok daha hijyeniz. Parkların, AVM’lerin, toplu taşımaların açık ve yoğun olduğu yerlerde okulları güvensiz görmek, çocukları oradan uzak tutmak yerinde bir eleştiri olmaz”…


AVM’lerin, sokakların, toplu taşımaların “temizliğinden” daha çok, okulların öğrenciler için uygun olup/ olmadığını bilmek istiyorum açıkçası…


“İktidarın” salt AVM’leri değil; denize kıyısı olan kentleri, yandaş etkinlikleri, politik toplantıları nasıl “hijyenik” ortam saydıklarını bilen var mı bilmiyorum! Oysa yurttaşın okula gidecek öğrencisinin, kutlayacağı özel bir günün, özellikle de “ulusal” sayılan günlerin önüne nasıl “taş” koyduklarını bilmeyen yok anımca!


***


İl Milli eğitim Müdürü Veysel Durgun’un “okulların hijyen olduğunu” belirten sözlerini önemsememe karşın, sormak da istiyorum:


Müdürlüğünüz, okulların temizliği için çalışma yaptı mı?


Sınıflarda sıralar, öğrencilerin “sosyal aralık” kuralına göre düzenlendi imi?


Bakanlık öğretmen eksiğini karşıladı mı?


Öğrencilerin ulaşımı konusunda “iyileştirme” gerçekleşti mi?


Okula girenler günlük olarak “tek tek” kontrol edilebilecek mi?


Benzer soruları daha da uzatabilirim…


Bu konuyu irdelerken, şu an yaşananlara ilişkin bilgisini aldığım bir orta oklu müdürünün dedikleri de beni şaşırtmadı dersem yanlış olur, şöyle ki:


“Okula imza için gidip-geliyoruz. Ayrıca iki öğretmenimiz de pozitif çıktı. Bunun dışında okulun temizliğine bakanlık elini uzatmıyor; okul müdürü- okul aile birliği-veli desteğiyle bunu sağlıyoruz. Düşün ki, bir sınıfta otuz öğrenci var, önceki gibi. Okul açılmış olsa bile, bugünkü durumuyla tam bir çıkmaz! Sınıfları çoğaltmak, sınıftaki öğrenci sayısını en az yarıya indirmek, o kadar sınıf için öğretmen bulmak bugün için çözülmüş değil! Başta belirttiğim gibi, okula imza için gidiyoruz, eğitim için değil! Bu arada son sınıflar için ‘destekleme sınıfları’ var, sekiz-on kişilik. Onun dışında bir belirsizlik içindeyiz!”


***


Herkes gibi bu süreci anlamaya çalışıyorum gerçekten!


Yaşananlardan çıkardığım “soruların” yanıtını bulamamak, covid 19 için söylenenlerle/ yapılmak isteneler arasında “duyarlılık” görememekten dolayı ikircikliyim doğrusu…


Bir yandan bu ülkenin büyüyen/ geleceği olan/ öğrenmeye hevesli kuşağı eğitimden ırak,


Bir yandan bu ülkenin yaşam kaynağı/ oksijen deposu ormanları talanla karşı-karşıya,


Bir yandan bu ülkenin yurttaşları açlıkla boğuşmakta,


Bir yandan yandaş için covid 19 süreci fırsata dönüştülmekte…


Peki, yurttaşın “yaşam alanlarından” fışkıran kaygılarına/ doyumsuzluklarına/  gelecek beklentisizliklerine nasıl bir çıkış yolu düşünüyor “iktidar”?


Bilen anlatsın bana…


adanaulus

20.09.2020 17:27:51

YAZARLAR


ZEYDAN KARALAR: HİZMETTE SİYASİ AYRIM YOK

ENERJİSA’DAN "SEÇİM" AÇIKLAMASI

CHP İL BAŞKANI TANBUROĞLU: KAZANIYORUZ

ÇUKUROVA ÖDÜLÜ TYS BAŞKANI ÖZYALÇINER’E VERİLDİ

SEÇİME 3 GÜN KALA HATIRLADI!

“OMUZ OMUZA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ ”

“GAZETECİLER SEÇİM SONUÇLARINA ENGELSİZ ULAŞABİLMELİDİR”

KEREM ŞAHİN TMMOB ADANA İKK SEKRETERİ

DEM EŞBAŞKAN ADAYLARI: ADANA’DA İTTİFAK YOK DEM PARTİ VAR!

TÜRKEŞ: ADANALILAR HİZMETİN EN İYİSİNİ HAK EDİYOR

CUMHUR İTTİFAKI 5’İ BİR YERDE

TEMİZLİK TAKINTISI NEDİR? KİMLER DE GÖRÜLÜR?

İKLİM DOSTU KENTLER İÇİN YEREL YÖNETİM ADAYLARINA ÇAĞRI

OYA TEKİN SEYHAN İÇİN EN BÜYÜK HAYALİNİ AÇIKLADI

DIŞİŞLERİ BAKANI FİDAN: HALİL NACAR’IN YANINDAYIZ

TUİK: KRONIK HASTALIĞI OLAN 65+ YAŞTAKI KIŞILERIN ORANI %78, 7

İMO: ŞANTİYELERDE, MÜHENDİSLERE YÖNELİK ŞİDDET SON BULSUN!