Tanzimatla başlayan Eğitim, hukuk, toplumsal hayattaki reformlar kadınların hayata bakışlarını da değiştiriyordu.

Emine Semiye ünlü tarihçi Ahmet Cevdet Paşa’nın üçüncü çocuğu olarak böyle bir ortamda doğdu. Ablası edebiyatçı Fatma Aliye Hanım’la birlikte ilk eğitimini kendi konaklarında aldı. Daha sonra Fransa ve İsviçre’de psikoloji ve sosyoloji dersleri aldı.   Yurtdışında eğitim alan ilk Osmanlı kadınlarından biri oldu.

1896 yılında  Mütalaa gazetesinde başyazarlık yaptı. Aynı zamanda “Asır”  (daha sonra Yeni Asır ) ve  “Hanımlara Mahsus Gazete”de kadınlara yönelik pozitif ilimler konusunda öğretici yazılar yazdı.

Osmanlı siyasetinde, yalnızca kalemiyle değil, eylemleriyle de görev aldı. Sultan Abdülhamid döneminde yasaklı gazete ve dergilerin dağıtılması, İttihatçı üyeler arasındaki haberleşme ağının sağlanması görevlerini yaptı.

Meşrutiyet’in ilanından sonra bazı beklentilerin yerine getirilmediğini görünce hayal kırıklığına uğradı.Rejimde gördüğü eksiklikleri ve iktidar kadronun yaptığı yanlışlıkları sert bir dilde eleştirdi. Bu arada siyasi anlayışına yakın gördüğü Osmanlı Demokrat Fırkasına üye oldu. 31 Mart ayaklanmasından sonra, herkes sinip, bir köşeye çekilirken,  isyanı ve tertipçilerini sert bir dilde eleştirmekten vazgeçmedi.

Balkan Harbi sırasında, Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin engellemelerine rağmen Şişli Etfal Hastanesinde gönüllü hemşirelik yaptı. Ne var ki, İttihatçıların pek çoğu yakalanıp hapse atılmaya başlayınca can güvenliği için Paris’e kaçtı.

Boş durmadı Paris’te;çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdı Hala  toplumu eğitmek, değiştirip dönüştürmek için çabalıyordu.

Çeşitli dernek ve vakıflarda da önemli görevlerde bulundu. Savaşta ölen askerlerin ailelerine ve muhtaç kadınlara yardım etmek amacıyla Şefkat-i Nisvan derneğini, Sultan Murad’ın kızı olan Fehime Sultan’la birlikte Hizmet-i Nisvan derneğini kurdu.

Kadınların erkeklerle eşit hak ve özgürlüklere kavuşmaları çalışma hayatında nitelikli iş sahibi olmaları, mesleki yetkinlik kazanmaları için çalıştı. Dahası, kadınların hukuki ve ekonomik bağımsızlık kazanmaları için, kadınların top yekun mücadele etmelerini istiyordu.

Emine Semiye Hanım devrinde her kadının kolayca dillendirmeye cesaret edemediği sert bir üslupla savunurken ataerkil sistemle de, iktidar kadrolarıyla da kıyasıya savaştı.

BÜTÜN BUNLAR SON DERECE SAYGIN EYLEMLER. HELE BU EYLEMLERİN YAPILDIĞI DÖNEMİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURURSAK;

• EMİNE HANIM’I TARİHİMİZİN “ELİ ÖPÜLECEK KADINLAR” LİSTESİNE YAZMAMIZ GEREK MEZ Mİ?

 

• İŞTE, DÜNYA KADINLAR GÜNÜNDEHATIRLATMAK İSTEDİĞİM TÜRK KADINI.