Emniyetten kutlama ve uyarı
Manşet Haber 18.05.2013 12:24:51 0

Emniyetten kutlama ve uyarı

Emniyetten kutlama ve uyarı

polis_logosuİl Emniyet Müdürlüğü yarın Adana Demirspor-Manisaspor arasında  Süper Lige yükselme karşılaşması öncesi önemli uyarılarda bulundu.

Güzide spor kulüplerinden Adana Demirspor’un sezon boyunca vermiş olduğu mücadeleler sonucu PLAY-OFF müsabakalarına kalmayı hak ettiği belirtilen Emniyet Müdürlüğü açıklamasında, “Göstermiş oldukları başarılarından dolayı kulübümüzü, yönetimini, sporcularını ve taraftarımızı Adana Emniyet Müdürlüğü olarak tebrik ederiz. “ denildi.

Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Emniyet Müdürlüğümüzce; 19 Mayıs 2013 tarihinde ilimiz 5 Ocak Stadyumunda yapılacak olan Adana Demirspor-Manisaspor futbol müsabakası nedeni ile her türlü tedbir alınmıştır. Özellikle son günlerde spor sahalarımızda meydana gelen üzücü hadiselerin, ilimizde de yaşanmaması adına yapacağımız, vatandaşlarımızın huzur ve güvenliğine yönelik tedbirler kapsamında, en büyük destekçilerimizin bundan önce olduğu gibi bundan sonrada yine Adanalı vatandaşlarımızın olacağı inancı ile takımımıza bu zorlu mücadele öncesinde başarılar diler, bugüne kadar vatandaşlarımızın teşkilatımıza vermiş oldukları destekten ötürü teşekkür ederiz.”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°