EN SIK RASTLANAN 3 KALP SORUNU
Manşet Haber 26.07.2016 20:26:50 0

EN SIK RASTLANAN 3 KALP SORUNU

EN SIK RASTLANAN 3 KALP SORUNU

Sıcaklık artışı, hava şartlarına bağlı gelişen hastalık ve ölüm nedenlerinden birisidir. Aşırı sıcaklar yorgunluğa, sıcak çarpması, kalp-damar hastalıkları ve solunum hastalıklarına neden olabiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gürsel Ateş yaz aylarında artan kalp sorunları ve alınacak önlemler hakkında bilgiler verdi:

Ritim bozukluğu

İlk olarak ritim bozukluğu olan hastalar özellikle ara ara atrial fibrilasyona (en yaygın ritim bozukluğu türü) giren hastalar yazın özellikle elektrolit ve sıvı kaybından kaçınmalıdırlar; çünkü elektrolit ve sıvı kaybı bu grup hastalarda ritim problemi oluşmasını kolaylaştırır. Aşırı kafein tüketimi de ritim bozukluğunu şiddetlendirir.

Hipertansiyon

Yaz aylarında, hava sıcaklığına bağlı yüksek tansiyon sorunlarına da sık rastlanır. Yüksek tansiyon nedeni ile diüretik (İdrar söktürücü ilaç) kullanan hastalarda sıvı kaybı ve elektrolit bozukluğu daha çabuk gelişebilmektedir.

Kalp yetmezliği

Yaz aylarında özellikle aşırı kafein tüketimine bağlı olarak kalp yetmezliğinde de artışlar olmaktadır. Kalp yetmezliği nedeni ile diüretik kullanan hastalarda da sıvı kaybı ve elektrolit bozukluğu daha fazla görülmektedir.

Öneriler:

Sıvı kaybına karşı bol su için. Karpuz, kavun gibi bol su içeren meyveler tüketin.

Güneşten korunun. Omuzlarınızı da gölgede bırakan büyük şapkalar takın. Güneş koruyucu krem sürün, kremi 2 saatte bir yineleyin. Güneşin çok kızgın olduğu öğlen saatlerinde fiziksel aktiviteden kaçının.

Hafif, vücudunuzu sıkmayan, havadar, pamuklu ve açık renkli giysiler giyin, gözlerinizi korumak için güneş gözlüğü takın.

Otomobil ile seyahate çıktığınızda ara ara mola verip 10 dakika yürüyüş yapın. Hem biraz enerji harcamış olursunuz hem de kan dolaşımınızı hızlandırarak kendinizi daha zinde hissedersiniz.

Seyahatlerde yanınıza sağlıklı atıştırmalıklar alın. Sokaklarda hazır gıdalar tüketmekten kaçının. Elma, portakal, üzüm, muz, kuru yemiş, kuru meyve gibi gıdalar uygun olur. Yanınızda ayrıca su da bulundurun.

Özellikle obez ve 50 yaş üstü kalp hastaları yaz aylarında daha da dikkatli olmalılar. Alınması gereken ilaçlar, yaşam tarzı değişiklikleri ve yapılabilecek egzersizler konusunda mutlaka doktorunuza danışın. Yaz aylarında özellikle de suyu, susamadan da için.

Ayakkabılarınız ayaklarınızı terletmesin, rahat, havadar ayakkabılar tercih edin, çoraplar pamuklu olsun, ayaklarınızı terletmesin.

Hızlı yürümeyin, kendinizi yormayın. Sokaktaysanız yorulduğunuzda mutlaka dinlenin, oturun, gölgede zaman zaman soluklanın. Güneş altında kesinlikle egzersiz yapmayın.

Yaz sıcaklarında kalp hastalarında en fazla görülen şikâyetler:

Baş ağrısı

Serin, terli, nemli cilt

Başdönmesi, sersemlik,

Halsizlik, güçsüzlük

Mide bulantısı, kusma,

Koyu renk idrar

Bu şikâyetler görüldüğünde serin bir yere gidin, egzersiz yapıyorsanız bırakın, ıslak mendil ya da nemli bezle yüzünüzü silerek, kompres yaparak, yelpaze ile yellenerek ya da vantilatör ile havayı soğutarak serinlemeye çalışın. Durumunuz iyileşmiyorsa acilen bir hastaneye başvurun.

Güneş çarpmasının belirtileri:

40 derecenin üzerinde ateş

Mantıksız davranış

Aşırı derecede kafa karışıklığı, şaşkınlık

Kuru, sıcak ve kırmızı cilt

Hızlı, kısa nefes alıp verme

Hızlı ve zayıf nabız

Nöbet geçirme

Bayılma

Bu belirtiler görüldüğünde acilen bir hastaneye başvurulması gerekiyor

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°