Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba, cumhurbaşkanının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili sözlerine sert tepki gösterdi. Ağbaba, “CHP'nin genel başkanlığına kimin layık olup olmadığını söylemek cumhurbaşkanın haddi ve hakkı da değildir' dedi.
AKP iktidarının izlediği politikalar sonucu Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin kan gölüne döndüğünü belirten Ağbaba, akan kanın sorumlusunun AKP olduğunu ileri sürdü. CHP’yi terör örgütüyle yan yana olmakla suçlayanların Atatürk’ü Anadolu’ya çıktığında “vatan hainliği”yle suçlayanlarla aynı zihniyette olduğunu ifade eden Ağbaba, Ensar Vakfı’nın da AKP’nin kendisi olduğunu söyledi.
CHP İşçi Sendikaları ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, CHP Adana İl Başkanlığı’nda İl Başkanı Ayhan Barut ve Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer'in de katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
“AKAN KANIN SORUMLUSU AKP’DİR”
Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinin en karmaşık döneminden geçtiğini ve ülkenin iyi yönetilmediğini belirten Ağbaba, AKP Hükümetinin izlediği politikalar sonucunda Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğünü ve Avrupa ülkelerinin Türkiye’yi artık bir Ortadoğu ülkesi olarak görmeye başladığını kaydetti. Ağbaba, “Artık Bağdat’la, Beyrut’la, Afganistan’la yarışan bir başkentimiz ve ülkemiz var. Bu Türkiye için kaygı verici bir durum. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu AKP’dir. Bugün kan varsa şiddet varsa, her gün onlarca şehit geliyorsa bunun bir tek sorumlusu vardır o da AKP’dir, AKP’nin izlediği politikadır. Hem Ortadoğu’da akan kanın sorumlusu, hem de Türkiye’de akan kanın sorumlusu AKP’dir” dedi.
“MUHALEFETE MUHALEFET EDİYORLAR”
AKP’nin ülkeyi yönetemez durumda olduğunu belirten Ağbaba, ülkenin her yeri yangın yerine dönmesi nedeniyle CHP’nin suçlanmaya çalışıldığını ifade etti. “Bazı yandaş ve paralı kalemler muhalefete muhalefet etmektedirler. Bu işin sorumlusu muhalefet gibi manşet atmakta, demeç vermektedirler” diyen Ağbaba, bir süredir CHP’nin terör örgütleriyle yan yana gösterilmeye çalışıldığına dikkati çekti.
“ZİHNİYETLE AYNI”
Ağbaba, “CHP’yi terörle yan yana getirmek, böyle bir suçlamada bulunmak alçaklıktır, şerefsizliktir, namussuzluktur. Bugün CHP’yi terörle bağlantılı olmakla suçlayanlar, Mustafa Kemal Atatürk’ü Anadolu’ya çıktığında vatan hainliğiyle suçlayanlarla aynı kafadır, aynı zihniyettir. Biz terörü amasız kınıyoruz nereden gelirse gelsin terör bir insanlık suçudur. AKP, kendi üzerindeki sorumluluğu muhalefete yıkmak, kendi akıtmış olduğu kanları muhalefetin üzerine yüklemek için böyle bir algı operasyonu yapıyor. Buna teslim olmayacağız. Hem Ortadoğu’ya hem de ülkeye barışın gelebilmesi için Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar olması gerekiyor” diye konuştu.
“KİMSENİN HADDİ DEĞİL”
Ağbaba, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ensar Vakfı’nda yaşanan cinsel istismar olayının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun vakfı koruyan ifadeleri için söylediği 'Birilerinin önüne yatmış vaziyette' açıklamasına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da yanıt verdi.
Ağbaba, 'CHP'nin genel başkanlığına kimin layık olup olmadığını söylemek cumhurbaşkanın haddi ve hakkı da değildir. Oraya CHP genel başkanını seçen CHP üyeleri ve delegeleridir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da tüm kongrelerde tam destek alarak seçilmiştir. Bugün hem cumhurbaşkanı, hem başında bulunduğu, ilişkisini kesmediği siyasi parti, kendi pisliklerini örtme çabası içerisindedir” şeklinde konuştu.
“ENSAR VAKFI AKP’NİN KENDİSİDİR”
Karaman’daki 45 çocuğun tecavüze uğramasından ve Türkiye’deki tüm tecavüzlerden AKP’nin sorumlu olduğunu belirten Ağbaba, şöyle devam etti:
“Anlayamadığımız bir durumla karşı karşıyayız. 45 çocuğa aylarca tecavüz ediliyor. Bunla ilgili ses etmeyenler, Ensar Vakfı'nı kutsayanlar CHP genel başkanının kullandığı bir deyimle uğraşıyorlar. Acaba onlarda hiç vicdan ve ahlak yok mu? Türkiye'nin her yanında çocuklara taciz, tecavüz haberleri var. Onlarla ilgili ne yaptılar? Onların görevi Ensar Vakfı'nı kutsamak, onları korumaktır. Çünkü Ensar Vakfı AKP'nin kendisidir. Düne kadar o öğretmeni tanımadıklarını söylüyorlardı. Bugün gazetelerde beraber çekilmiş fotoğrafları çıktı. Bu öğretmen onlar tarafından bilinen o camiada tanınan, etkin birisi. O tecavüz eden öğretmen çok iyi tanınan birisidir. Bakanlık yapan milletvekilliği yapanlara hodri meydan diyoruz. Yakında onların da resmi çıkacaktır. O kadın örgütlerine, genel başkanımıza tepki gösterenlere çağrı yapıyoruz. Birazcık vicdan, birazcık ahlak varsa kendi çocuklarınızı düşünün, ona göre tepki gösterin. Onların amaçları bu pislikleri kapatmaktır.'
“BÖYLE BİR DÜZENİ REDDEDİYORUZ”
Türkiye’nin çok karanlık günlerden geçtiğini vurgulayan CHP İnsan ve Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok ise Cumhurbaşkanının vatandaşlıktan çıkarmayla ilgili sözlerini eleştirdi. Altıok, “Kendi vatandaşının tamamına düşmanlık güden, ayrımcılık yapan, nefret diliyle konuşan, insanları aidiyetlerine düşüncelerine, fikirlerine göre ayrıştıran, hedef gösteren, onları tehditleri koruyan kutsayan, kendi çıkarları için çalışan vakıfları, çocuk istismarı yapanları koruyan ama buna mukabil en ufak muhalefete dahi tahammülü olmayan, muhalif olanları teröristlikle düşmanlıkla suçlayan, kendi vatandaşına her gün davalar açan, iktidarın da aslında tarafsız olmayan destekleyicisi bir Cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı vatandaşlara vatandaşlıktan atarak da cezalandırma tehdidini savurdu. Yani onun beğendikleri bu ülkede yaşayacak, onun sevdikleri, onun çıkarını destekleyen Ensar gibi vakıflar güçlenecek, onun istediği yerlerde zenginleşmeler, rant, çıkar güçlenecek ama eğitim, barış isteyen, çocukların taciz edilmesini istemeyen, çocukların tacizini ortaya çıkaran muhalefet partililer, gazeteciler, barış insanları aktivistler cezalandırılacak. Böyle bir düzenin eşiğindeyiz. Böyle bir düzeni reddediyoruz. Ülkemizin, Cumhuriyetimizin temel dayanağı olan sonuna kadar sahibi olacağız ve takipçisi olacağız.”
'KAN DONDURACAK KADAR ÜRKÜTÜCÜ'
Kişisel verileri korumaya yönelik yasa düzenlemesine de tepki gösteren Zeynep Altıok, 'Kişisel bilgilerin kayıt altına alınması her şeyden önce insan hakları ve eşitlik açısından kabul edilemez bir durumdur. Bu kadar dindar ve kindar nesil yetiştirme şiarını açıkça ilan ederek adım atan bir zihniyetin elinde olduğumuz bir sistemde kimlik bilgilerin kayıt altına alınması kan donduracak kadar ürkütücüdür” diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE EĞİTİM GERİCİLEŞTİRİLDİ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nce Çukurova İlçe Belediyesi Orhan Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlenen “Alevilerin Demokrasi Hayali” konulu panele de konuşmacı olarak katıldı. Yazar Erdoğan Aydın ile birlikte aralarında CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, CHP Adana Milletvekilleri İbrahim Özdiş, Zülfikar İnönü Tümer ve Elif Doğan Türkmen'in de bulunduğu katılımcılara seslenen Veli Ağbaba, Türkiye'de eğitimin gericileştirildiğini kaydetti. Ağbaba, “Bunun için eğitimde 4+4+4 olarak bilinen yasayı çıkardılar” dedi.
Söz konusu yasanın herkesin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a benzemesi için çıkarıldığını savunan Ağbaba, 'Bu yasanın etkilerini görüyoruz. Bu yasayla binlerce köy okulu kapatıldı, öğrenciler karanlık bir zihniyetin eline teslim edildi. Laik eğitim bitirildi. Şimdi Karaman'daki olaylar yaşanıyor. Alevilerin demokratik Türkiye hayali ancak örgütlenmeyle olur' ifadelerini kullandı.
