“ESKİ İSTASYON” LEZZET İSTASYONU’NA DÖNÜŞÜYOR
Manşet Haber 28.03.2023 14:13:16 0

 “ESKİ İSTASYON” LEZZET İSTASYONU’NA DÖNÜŞÜYOR

 “ESKİ İSTASYON” LEZZET İSTASYONU’NA DÖNÜŞÜYOR






Adana’nın tarihe tanıklık yapan yapılarını restore edip yeniden kent yaşamıyla bütünleştiren Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay yönetimindeki Seyhan Belediyesi, tarihi “Eski İstasyon” binasını ‘Lezzet İstasyonu’na dönüştürmek için restorasyon çalışmalarına başladı. Adana’nın lezzetlerini dünyaya tanıtma konusunda önemli bir işlevi yerine getirecek olan tarihi yapı bünyesinde bir de “Mutfak Müzesi” yer alacak.





Çukurova’da üretilen pamuğun Adana’dan İngiltere’ye nakledilmesi için 1886 yılında hizmete açılan tescilli kültür varlığı olan tarihi Eski İstasyon binası Seyhan Belediyesi tarafından kamulaştırıldı.





Binaya işlev kazandırılması amacıyla yanındaki parsel ve E-5 karayoluna cepheli parsel de kamulaştırıldıktan sonra hazırlanan proje doğrultusunda restorasyon çalışmaları başlatıldı. Restorasyonun tamamlanmasının ardından “Eski İstasyon” binası yeni yapılacak binalar ve bahçede konumlandırılacak yemekli vagonlarla birlikte bir gastronomi merkezi olarak halka hizmet verecek.









‘MUTFAK MÜZESİ’ DE OLUŞTURULACAK





Tescilli binanın iki katlı bloğunda bir “Mutfak Müzesi” de oluşturulacak ve tarihi yapı Adana’nın mutfak kültürünün tanıtımı için de önemli bir görevi yerine getirecek.





Restorasyon çalışmalarına inceleyen Başkan Akif Kemal Akay, Seyhan’ı daha yaşanabilir bir kent haline getirebilmek için belediyenin tüm olanaklarıyla hizmet verdiğini kaydetti.





Tarih boyuna birçok medeniyete ev sahipliği yapan Adana’nın, verimli tarım toprakları ve köklü üretim geçmişiyle öncü kentlerden biri olduğuna işaret eden Başkan Akay, Eski İstasyon’un kent ve ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunan bir bina olduğunu vurguladı.





Eski İstasyon binasına işlev kazandırıp, yeniden kent yaşamıyla bütünleştirmek için restorasyon çalışmalarının başladığını belirten Başkan Akay, “Lezzet İstasyonu’nda Adana’nın eşsiz lezzetleri ile tarihi dokuyu buluşturacağız ve Adana, adına yakışan bir hizmet alanına daha kavuşacak. Bereketin diğer adı olan kentimizin mutfak kültürünü ‘Lezzet İstasyonu’muzda dünyaya tanıtacağız” dedi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°