ESNAF ADAYLARINA HİJYEN KİTİ
Manşet Haber 25.10.2020 12:31:20 0

ESNAF ADAYLARINA HİJYEN KİTİ

ESNAF ADAYLARINA HİJYEN KİTİ

Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (Adana ESOB) Başkanı Niyazi Göger, Mesleki Eğitim Merkezlerinde eğitim gören öğrencilere hijyen kiti hediye etti.

Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin pandemi dönemi başından itibaren başlattığı hijyen seferberliği hız kesmeden devam ediyor. Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) ve UNICEF'le ortaklaşa hayata geçirdiği proje çerçevesinde hazırlanan hijyen kitleri, Çukurova Mesleki Eğitim Merkezinde eğitim gören çıraklara törenle teslim edildi.  Okul bahçesinde düzenlenen törene, Adana ESOB Başkanı Niyazi Göger, Birlik Yönetim Kurulu Üyesi ve Kuaförler Odası Başkanı Hacı Emin Ünal, Birlik Genel Sekreteri Hatice Yıldız ve Okul Müdürü İkbal Kalın'ın yanı sıra öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Birlik Başkanı Niyazi Göger, hijyen kiti dağıtım töreninde yaptığı açıklamada, esnaf ve sanatkarların en önemli sorunlarının başında yetiştirecek çırak bulunamamasının geldiğine dikkati çekerek, bilgi ve teknolojiyi birleştirerek donanımlı bireyler yetiştiren Mesleki Eğitim Merkezlerinin bu açığı kapatmada önemli bir görev üstlendiğini dile getirdi.

Açıklamasında geleceğin esnaf ve sanatkar adaylarına tavsiye niteliğinde nasihatlerde de bulunan Birlik Başkanı Niyazi Göger, 'Sizler ülkemizin aydınlık geleceğinin teminatı olduğu kadar, esnaf ve sanatkarlık teşkilatımızın da gelecekteki temsilcilerisiniz. Meslek hayatına girdiğiniz çıraklık döneminde aldığınız eğitim ilerleyen yıllarda atılacağınız ticari yaşamın temellerini oluşturacaktır. Bu nedenledir ki fırsatı iyi değerlendirin. Mesleğinizi en ince detaylarına kadar öğrenin. Eğitime ve araştırmaya önem verin. İcra ettiğiniz mesleğinizi bilgi ve teknolojiyle entegre etmenin yöntemlerini öğrenin. İnanıyorum ki tüm bunları yaptığınızda saygın birer meslek erbabı olarak yetişecek ve alanınızda en iyisi olarak ülkemize hizmet vereceksiniz' dedi.

MASKE, MESAFE, TEMİZLİK VURGUSU

Pandemi nedeniyle de uyarılarda bulunan Başkan Niyazi Göger, Mesleki Eğitim Merkezi öğrencilerine özellikle maske, mesafe ve temizlik konularında bilinçli olmalarını ve hassasiyet göstermelerini tavsiye etti. Salgının küresel, mücadelenin ulusal olduğunun altını çizen Başkan Niyazi Göger, 'Unutmayınız ki Covit-19, alacağımız tedbirlerden güçlü değil. Bireysel olarak önlemlerimizi eksiksiz alır, kurallara riayet edersek bu salgından kısa zamanda kurtuluruz. Aksi takdirde sebep olacağımız en küçük ihmal devletimizin bu güne kadar başarıyla yürüttüğü tüm çalışmaların heba olması anlamına gelir ki bunu hiç birimiz istemeyiz. Bu nedenle sizlerden bilinçli hareket etmenizi istiyorum' dedi.

Çukurova Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü İkbal Kalın da, hijyen kitleri ve verdiği desteklerden ötürü Birlik Başkanı Niyazi Göger'e teşekkür etti. Okul olarak ülkesine ve milletine faydalı, donanımlı gençler yetiştirmek için çalıştıklarını dile getiren Kalın, Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Niyazi Göger'in gösterdiği duyarlılık ve verdiği desteğin kamuoyuna örnek olması temennisinde bulundu.

Konuşmaların ardından hijyen kitleri Birlik Başkanı Niyazi Göger ve Okul Müdürü İkbal Kalın tarafından öğrencilere teslim edildi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°