“ESNAF, EVİNE EKMEK GÖTÜREMİYOR”
Manşet Haber 25.10.2020 11:52:10 0

“ESNAF, EVİNE EKMEK GÖTÜREMİYOR”

“ESNAF, EVİNE EKMEK GÖTÜREMİYOR”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, Adana’nın Karataş ilçesinde esnaf, sanatkar, çiftçi ve vatandaşlarla yaptığı görüşmelerde bir dokundu bin ah işitti.

CHP Karataş İlçe Örgütü, kadın ve gençlik kolları ile birlikte Yumurtalık ilçesi ile birlikte Adana’nın denize açılan kapısı olan Karataş ziyaretinde kıraathane ve balıkçı esnafının sorunlarını da dinleyen Dr. Şevkin, “Evimize ekmek götüremiyoruz” serzenişleriyle karşılaştı.

Karataş Esnaf Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ahmet Oktay, Karataş Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Celal Safsoylu, ilçe merkezindeki esnaf ve sanatkar ile tarımdan uzaklaşmak zorunda kalıp kıraathanelerde, çay ocaklarında vakit geçiren çiftçiler, vatandaşlar ve balıkçı esnafı ile ayrı ayrı görüşen Dr. Şevkin, pandemi sürecinde esnafın para kazanmadan öte yaşam savaşı verdiğine tanık oldu.

İktidarın günlük ev ihtiyaçlarını karşılayamaz hale düşen vatandaşların sesine kulak tıkadığına dikkat çeken Dr. Şevkin, hijyen önlemleri alınarak oyun yasağının kalkmasını isteyen kıraathane esnafının da ekonomik olarak tükendiğini ancak bu sesin de duyulmadığını vurguladı.

“ZAMLAR BEL BÜKÜYOR!

Tenceresini kaynatamayan vatandaşların ve esnafın borç yükü altında ezildiğini, Türkiye’nin tüm illerinde olduğu gibi Adana il merkezi ve Karataş ilçesinde de esnaf sayısının düştüğünü ifade eden Dr. Şevkin, ilçe merkezinde bulunan Devlet Hastanesi’nde tek doktor bulundurulduğunu, sağlık açısından da büyük sorun yaşandığını ifade etti.

Özellikle gıda ürünlerinde yaşanan fahiş zamların yoksulluk sıralamasında ikinci sırada yer alan Adanalıların tam anlamıyla belini büktüğünü vurgulayan Dr. Müzeyyen Şevkin, vatandaşın çığlığına kayıtsız kalan iktidara sert tepki gösterdi.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°