ESNAFA CEZA ŞOKU!
Manşet Haber 12.08.2022 13:21:05 0

ESNAFA CEZA ŞOKU!

ESNAFA CEZA ŞOKU!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, vatandaşların alım gücünün düştüğü, hayat pahalılığının ayyuka çıktığı bir süreçte en çok yara alan kesimlerin başında gelen esnaf ve sanatkarların şimdi de ceza şoku yaşadığını vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti ekonomisinin bel kemiği konumundaki küçük esnaf ve sanatkarların özellikle dar gelirli vatandaşların zor gününde imdadına yetişen duyarlı bir kesim olarak bilindiğini kaydeden Dr. Şevkin, Adana’da bir çok esnaf ve sanatkarın vergi cezalarıyla karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
“CHP’li Dr. Şevkin, 3074 vergi kodlu “Özel Usulsüzlük Cezası” adı altında binlerce liralara varan cezalarla karşı karşıya kalan kuaför, kuyumcu, market, manav, beyaz eşya sektörü başta olmak üzere birçok esnaf ve sanatkarın ceza şokunu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Bazı esnaf ve sanatkarların nedenini bilmedikleri ceza tutanaklarıyla birlikte kendisine başvurması üzerine Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ninyanıtlaması istemiyle meclise soru önergesi sunan Dr. Şevkin, geçmişten gelen zanaat kültürüyle, vatandaşları sıcak ve samimi karşılamalarıyla, ekonominin her an canlı tutulmasına yönelik fedakar davranışlarıyla dikkat çeken esnafın Covid-19 salgınında alınan tedbirlerden çok sert bir şekilde olumsuz etkilendiğini, pandemiyle birlikte yükselen ekonomik krizin olumsuzluğunu henüz üzerinden atamayan esnaf ve sanatkarın şimdi yeni bir sorunla karşı karşıya bırakıldığını vurguladı.
CEZALAR KEYFİ Mİ?
Adana’da değişik sektörlerden binlerce esnaf ve sanatkara Vergi Dairesi Başkanlığı memurlarınca kesilen cezaların esnaf tarafından ‘keyfi’ olarak değerlendirildiğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Ülkemizdeki tüm insanlar en zor zamanında en yakınında olan küçük işletmelere güvenmektedir. Pandemi ve ekonomik kriz nedeniyle birçok küçük işletmenin kapısına kilit vurduğu da bilinmektedir. Bu süreçte küçük işletmelerde yüzde 30 düzeyinde bir daralma yaşanmıştır. Uygulanan bu ceza sistemi ayakta durmaya çalışan küçük işletmelerin belini bükmektedir. Bir çok esnafın; kira, personel, elektrik, su, doğalgaz masraflarını ve günlük giderlerini karşılayamadığı, SGK, Bağ-Kur ve Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifleri’nden aldıkları kredileri ödeyemediği bilinirken, bir de ne olduğu belli olmayan özel usulsüzlük cezalarıyla karşı karşıya bırakılması kabul edilemez” diye konuştu.
CEZALARIN NEDENİNİ SORGULADI
CHP’li Dr. Müzeyyen Şevkin, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından yanıtlandırılmasını istediği sorular şöyle:
“Adana’da son bir ay içerisinde kaç esnafa 3074 kodlu “Özel Usulsüzlük Cezası” kesilmiştir?Türkiye’de son bir ay içerisinde kaç esnafa 3074 kodlu “Özel Usulsüzlük Cezası” kesilmiştir?Adana’da son bir yıl içerisinde kaç esnafa 3074 kodlu “Özel Usulsüzlük Cezası” kesilmiştir?Türkiye’de son bir yıl içerisinde kaç esnafa 3074 kodlu “Özel Usulsüzlük Cezası” kesilmiştir?“Özel Usulsüzlük Cezası” kesilen küçük işletmelerde görülen başlıca usulsüzlükler nelerdir? Yapılmış olduğu iddia edilen usulsüzlüklerle ilgili esnaf ve sanatkarlar Vergi Dairesi memurlarınca daha önce uyarılmış mıdır?Esnafa ceza yağdıran Vergi Dairesi memurları esnafın “Neden ceza yazdınız” sorularını neden yanıtsız bırakmaktadır?Esnaf ve sanatkarın kesilen cezalara itiraz hakkı var mıdır?Küçük işletmelere kesilen cezalar nedeniyle Vergi Dairesi memurları denetlenmekte midir?”

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°