EVDE KAL ÇAV BELLA DİNLE…
Manşet Haber 29.03.2020 15:32:04 0

EVDE KAL ÇAV BELLA DİNLE…

EVDE KAL ÇAV BELLA DİNLE…






S





İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Orkestra sanatçıları yenitip Koronavirüs önlemleri
kapsamında 'Evde kal' kampanyasına enstrümanlarıyla destek verdi.
İnternette ve sosyal medyada paylaşılır oldu. Sanatçılar, İtalyan halk şarkısı ‘'Çav Bella’’nın, sözlerini ‘’Evde Kal’’a uyarladılar. Genellikle
sol ve sosyalistler arasında söylenen adeta marş haline gelen ‘’Çav Bella’’orijinal adı ile ‘’Bella
Ciao’’
hakkında bir bilgi
tazeleme yazısı ile ‘’Evde Kalın…’’
65’likler
için ise bir sostalji olsun!





UYARLAMANIN SÖZLERİ





Sanatçılar, 'Elini
yıka, dışarı çıkma, sen evde kal!'
diyorlar.Her sanatçı kendi bölümünü
evinde ayrı ayrı kaydediyor. Çalışmayı internetten izleyebilirsiniz. Sözler
kısaca şöyle; 'Elini yıka,
dışarı çıkma,/ Sen evde kal, evde kal, evde kal,Kendin için ve
sevdiklerin,/Güvende kalsın unutma.'





Küresel salgın nedeniyle evlerinden çıkamayan İtalyan halkı,
orijinal adı ile ‘’Bella Ciao’’ şarkısını sokaklara çıkmadan balkonlarından,
pencerelerinden söylüyorlar.





Sırp Ulusal Tiyatrosu Orkestrası müzisyenleride tek tek evlerinde Küresel
Salgında halen en çok kayıp veren İtalyanlara moral vermek için ülkenin halk
şarkılarından ‘’Bella Ciao'yu’’
seslendirdi.





Ardından;Almanya’nın Bamberg kentinin sakinleri de;'Bu mükemmel özgürlük şarkısı virüsten kurtuluşumuzun marşı olsun” ​mesajını verdi.





İTALYAN MUSEVİ HALK MÜZİĞİ FORMUNDA





Ta Babil’den beri çalınan;Musevi, Çingene, Macar ve Osmanlı etkisinde günümüze gelen kadar müzik türü. Günümüzde Daha çok Musevi Klezmer Müziği ile özdeşmiş. Çiğan Müzikle de yakın.





Bu nedenle de şarkının kökenine dair ilk söylenti ise ‘’Çav Bella’nın’’
bir Musevi halk müziği türü Klezmer’e dayandığı,1919’da
kaydedilen bu Klezmer türü şarkıyla olan benzerliği de bu iddiaları
destekliyor.





Diğer bir söylem de ‘’Çav Bella’’şarkı sözlerinin İtalya Po
ovasında pirinç tarlarına çalışmaya giden bir adamın evde bıraktığı karısına
yazdığı ‘’Bella Ciao’’yani “Elveda Güzelim” anlamına geldiğidir.Pirinç
tarlalarında çalışan ve oldukça zor koşullar altında olan işçilerin söylediği
bir şarkıdan bir halk şarkısına dönüştü.





MUSOLLİNİ FAŞİZMİN KARŞI
ÇAV BELLA





İtalyan halk
şarkısı ‘’Çav Bella’’, II. Dünya Savaşı sırasında faşizm karşıtı güçler
yani partizanlarca meydanlarda, eylemlerde söylendi.





Partizan; yabancı bir güç veya bir ordu
işgali ya da idaresi altında bulunan bir ülkenin bölgenin yerlilerince meydana
gelmiş düzensiz askeri kuvvetlerin üyesi demektir.





‘’Çav Bella’’Partizanlar tarafından; İspanya İç Savaşı’ndaFranko Monarşisine, İtalya da Mussolini ve Almanya’da Hitler Faşizmine karşı Cumhuriyetçilerin direnişinin şarkısı deyim yerindeyse marşı haline geldi. 





1947 yılında şimdilerde Çekya olarak adı değiştirilen Çekoslavakya’nın  başkenti Prag’da “Dünya Öğrenci ve Gençlik Festivali” yapıldı.





Festivale 71ülke’den
yaklaşık 17 bin
delege katılmıştı. Her ülke delegeleri kendi kültürlerini tanıtımı için etkinlikler
yapıyorlardı. Bu anlamda İtalyan delegeleri de kendi halk şarkısı olan“Bella
Chiao”u
söylediler. Şarkı tüm salonda, binlerce farklı ülkelerden gelen delegeler
tarafından çılgınca alkışlandı.





Artık ‘’Bella Chiao’’ faşizm karşıtı devrimcilerin, sosyalistlerin
bütün dünyadaki ortak şarkısı oldu. Bestesi yani ezgisi aynen kullanılarak
farklı dillere çevrisi yapılarak bütün dünyaya yayıldı.





Miting Meydanlarında, yürüyüşlerde ve işçi eylemlerinde devrimciler
tarafından şarkıdan marşa dönüşen ‘’Çav Bella’’ şimdilerde eğlence
mekanlarındave hatta stadyumlarda bile söylenmektedir.





Bu şarkının İtalyanlar kadar Türkiye’de
sevilmesinde ‘’La Casa De Papel’’ dizisi çok etkili olmuştur.





‘’İşte
bir sabah uyandığımda/çav bella çav bella çav bella çav çav çav

elleri bağlanmış buldum yurdumun/ her yanı işgal altında



sen ey partizan beni de götür/çav bella çav bella çav bella çav çav çav

beni de götür dağlarınıza / dayanamam tutsaklığa’’ diye devam ediyor şarkı.





ŞARKI HANGİ DİLLERDE KİMLER TARAFINDAN
SÖYLEDİ





Bütün
dünyaya yayılan bu şarkı orijinal dili olan İtalyancadan başka farklı dillerde
ve yörelerde birçok şarkıcı tarafından da seslendirildi.





Şarkı; İngilizce, Almanca, Norveççe, Danca, İspanyolca,
Fince, Rusça, Sırpça, Slovence, Hırvatça, Macarca, Boşnakça, Bretonca, Arapça,
Berberice Türkçe, Kürtçe, Çince, Japonca, Tibetçe, Tagalogca ve hatta Esperantoca

dillerine çevrildi.





Yukarıda sayılan bütün dillerde plak ve albüm şeklinde yayınlanmıştır. İtalyan şarkıcı Milva’nın Cover’i en bilinenidir.





Rus Kızıl Ordusu tarafından Rusça,Suriye’li Kürt etnik metal-rock sanatçısı Ciwan Haco tarafından ve Kürt müzik gurubu Koma Dege Azadîtarafından Kürtçe olarak seslendirildi.





ŞARKIYI TÜRKÇE SESLENDİRENLER





Şarkıyı ilk kez Türkçe olarak Mehmet Taneri ‘’Sen Sen Sen’’ adıyla seslendirdi. Türk protest müzik gurubu Grup Yorum 1980’li yıllarda şarkıyı ‘’Çav Bella’ adıyla Türkçe seslendirdi. Aynı adlarla; İlkay Akkaya ve Gökhan Semiz, Grup Vitamin seslendirdi. Bandista’da‘’Hoşça Kal’’ olarak seslendirdi.





ŞARKIYI MİLLİ GÖRÜŞÇÜLER DİNİ TEMAYLA
GS’LILAR DA STATLARDA SESLENDİRDİ





İlginç
olan diğer iki seslendirme ise; Milli
Görüşçü
Ankara Üniversitesi Gurubu; ‘’Çav
Bella Mücahid’’
olarak dini tema ile seslendirdi.





Sporda
da 2008 Galatasaray Taraftar Albümünde
‘’Destanlar Yazan’’
marş adıyla standlarında söylediler.





Dünyaca ünlenen ‘’Cav Bella’’ şarkısının ister orijinalini, ister Türkçesini ister ise uyarlanmışını dinleyin!





abri Arpaç





sabriarpacyym@gmail.com






https://www.youtube.com/watch?v=F7b17tCQOig


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°